İnsan  harekete geçiren dürtüleridir. İç dünyamızdan  gelen bu dürtüler organizmayı bir anda aktif hale getirerek, ihtiyaçları karşılana kadar da durmaz.
Susuz olan bir insanın su içme isteği belirdiği andan itibaren tek düşünce ve  arzusu susuzluğunu gidermektir. Organizma susuzluğunu giderinceye kadar gergin ve ağrasif olur. Organizmayı su aramaya içen ise insandaki dürtüleridir. Davranışa geçmenin  birinci kuralı ihtiyacın ortaya çıkması ve bu ihtiyacı gidermek için  organizmanın içten bir uyarıcı ile uyarılmasıdır.
Kısaca formüle edecek olursak;  organizma   =  ihtiyaç =    Dürtü = uyarılma =   Davranış   şeklinde karşımıza çıkar. Bu ihtiyacın karşılanma süresinin uzunluğu ya da kısalığı organizmanın davranışlarında birincil rol oynar. 
Örneğin  bir telefona ihtiyacınız var. Cebinizde   yeni çıkan bir telefonu alacak kadar da  paranız var. Ve siz telefon almak istiyorsunuz. Çarşıya çıktığınızda tüm dikkat ve algılınız telefon satan mağazalar da ve fiyatlarda olacaktır. İçinizden bir kuvvet sizi sürekli olarak vitrinlere yöneltecektir. İçinizdeki bu sahip olma isteği  ve arzusu zaman zaman doğruları görememe, aceleden dolayı hatalı kararlar almanıza  da sebep olacaktır. Sahip olma isteğiniz ne kadar kuvvetli ise o kadar aceleci davranacaksınız demektir.
İhtiyaçlarınız ne kadar  büyükse gerilmenizde o oranda büyüktür.  İhtiyaç ve istek olmadan hiçbir canlı harekete geçmez.  İhtiyaç olmadan öğrenmede olmaz. Atı zorla su içmeye götüremezsiniz. Çok zorladınız götürdünüz farz edelim, bu seferde zorla su içiremezsiniz. Eğer amacınız ata su içirmekse atı suya götürmeden önce biraz tuz yalatırsanız, yorulmadan ve yormadan atın suya gidip kendi kendine su içtiğini görürsünüz.
Bu bakış açısı ile eğitime bakacak olursak.  Eğitim ve öğretimin ihtiyaç olduğunun farkına varan birey bu ihtiyacını gidermek için daha motive olacaktır. Motivasyonu dikkatini arttıracak, daha alıcı bir tavırla öğretmenini dinleyecektir. Öğretmen öğrettiği konunun önemini ve değerini dersin başında birkaç cümle ile dile getirerek derse başlarsa, öğrencilerine neden bu konuyu öğrenmeleri gerektiği konusunda aydınlatırsa  o derece istek uyandıracaktır. 
Neden öğrendiğini bilmeyen bir öğrenci, kendisine fayda ve zararının ne olduğundan habersiz bu öğrenme ortamının içinde bulunduğu müddetçe öğrenme gerçekleşmeyecektir. Kendisine faydası olduğuna inandığı şeyleri öğrenmesi çok daha kolay ve çabuk olacaktır.
Evde veli, okulda öğretmen öğrencilerini yeteri derecede motive edip, öğrenmenin ve bilmemin bir ihtiyaç olduğunu kavratamazsa soğuk demiri boş yere dövmekle zamanlarını geçirecekler, bu zaman  zarfında ise hem zaman  hem emek  hem de  maddi kayıplar meydan gelecektir.
Daha sonra bu kayıpların telafisi için çareler aranacak. Ya özel öğretmen tutulacak. Ya da kurslara gönderilecek. Bununla da yetinilmeyip hem özel  öğretmen hem kurs formülü devreye girecek yinede  çoğunlukla bir sonuç alınmayacaktır.
Çünkü kişinin ihtiyacı başka verilen ise ihtiyaca yönelik olmayan  bir sürü teferruattan ibaret olacağından hiçbir ihtiyacı karşılamaya  dönük olmadığından kısır döngü devam ederek bireyde bıkkınlık, karamsarlık, küskünlük meydana getirecek, yaşamının sonuna kadar kendisini geri zekalı olarak görmesine neden olacaktır.
Halbuki bireyin ihtiyacına dönük çözümler üretirsek, bireyin ihtiyaçlarına göre bir yol haritası hazırlarsak hem birey hem aile hem de ülke kazanacaktır. Gereksiz israflar olmayacaktır. O halde nasıl bir kursla bireyin eğitim öğretim hayatındaki eksiklikler giderilmelidir.
1-TEMEL VEREN KURSLAR: Her hangi bir derste temeli olmayan öğrencilere açılacak olan kurslardır. Bu kurslarda sadece temele dönük sabırla çalışmalar yapılarak birey yavaş yavaş yetiştirilme gayret ve çabası içinde olunmalıdır. Tüm öğrencilerin seviyeleri aynı olacağından dersten kopma  olmaz. Öğrenme için yeterli zaman verilir.
2-TAMAMLAYICI KURSLAR:  Konuların alt yapısı var ama tam öğrenme gerçekleşmemiş. Çok küçük nüans hataları yapıyor. Tamamlayıcı kurslarla öğrencinin sadece açık olan yerlerine sontaj yapılır. Gereksiz tekrarlarla bıkkınlık verilmez. Öğrenme isteği sürekli canlı tutularak iç motivasyonu artırılır ve öğrenmenin hazzı tattırılır.
3-GELİŞTİRİCİ KURSLAR : Konularda hiçbir sıkıntısı olamayan ancak soru çözümlerinde ve pratik çözüme ihtiyaç duyan öğrencilerin  katılacağı kurslardır. Bu gruba giren öğrenciler yarış kazanacak nitelikte ve değerde olan öğrencilerdir ki bunlara pratik yollar öğretilerek üst düzeyde verim alınır. Tekrarlarla zaman kaybedilmez. Bu öğrenciler koşturulabildiği kadar koşturulursa motive olmuş, ihtiyaçları giderilmiş olur.
Okullar ve kurs yapan kurum ve kuruluşlar bu ayrımları yapmadan, gelen öğrencinin ihtiyaçlarını  analiz etmeden başladıkları her eğitim ve öğretim faaliyetleri sonuç vermeyecektir.
Sizin çocuğunuz hangi kursu almalı biliyor musunuz?
                                                                                                                                                             Adem DURAN
Eğitim Uzmanı
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner2817