DEPRESYON

Depresyon günümüzde öylesine yaygın haldedir ki psikiyatrik rahatsızlıkların nezlesi olarak kabul edilir. Gerçek hayatta ise nezle ile depresyon arasında fark vardır; nezle bireyi öldürmezken depresyon intihar oranını yükselterek ölüme sebebiyet verebilir. Yapılan araştırmalarda son yıllarda ergen ve çocuklarda bile intihar oranının yükseldiği gözükmektedir. Bu artış kullanımı yaygınlaşan antidepresan ve sakinleştiricilere rağmen gerçekleşmiştir. Bu bilgiler oldukça iç karartıcı ancak depresyonun tedavisi mümkün. Üstelik bu tedavide günden güne farklı ve yeni yöntemler geliştiriliyor. Bunlardan bir tanesi bilişsel terapi. 

Terapide öncelikli olarak hızlı semptomatik iyileşme sağlanmaktadır. Hafif depresyonlarda on iki haftada belirtiler ciddi oranda azalabilmektedir. İkinci adımda “anlama” aşaması gelmektedir. Neden karamsarlaştığımızı ve duygudurumumuzu değiştirmek için neler yapabileceğimizin netleşmesidir. Üçüncü olarak kendini kontrol evresi gelmektedir. Altüst olduğumuzda yeniden iyi hissetmemizi sağlayacak güvenli ve etkili başa çıkma yöntemleri öğrendiğimiz aşamadır. Son olarak ise korunma ve kişisel gelişim evresi gerçekleşmektedir. İlerde gelecek iniş çıkışlardan gerçek ve uzun süreli bir korunma, acılı depresyonlara sürükleyen temel değerlerimizin ve tutumlarımızın yeniden gözden geçirilmesi ile mümkün olacaktır. 

“Bu dört aşama gerçekleştikten sonra kesin kurtulacak mıyım?” şeklinde bir soru aklınıza gelebilir. Ancak terapide gönüllülük esastır ve iyileşme yolundaki en önemli etken kendine yardım etmek için azimli bir istek göstermektir. Bu tutum başarıya götürecektir. 

Peki terapi etkileri kalıcı mıdır? 

Tedavinin tamamlanmasından sonraki yıl içinde yapılan takip araştırmaları; bireylerin yılın değişik zamanlarında duygusal dalgalanmalar yaşamış olsalar da kazandıkları durumu koruyabildikleri yönündedir.

Terapinin ardından bir daha hiç depresyona girmeyeceğinizin garantisini vermek, diyet yaptıktan sonra bir daha hiç kilo almayacağınızın garantisini vermek gibidir. Burada da öğrenilen düşünce biçimlerini uygulamak gerekmektedir.