Aydın, ‘’Toki ile haksız Rekabet ortamı oluşturuluyor’’
 Körfez’in ve Kocaeli’nin tanınmış işadamı ve müteahhitlerinden olan Kemal Aydın, son dönemde hükümet belirsizliği ve haksız rekabet ortamı nedeniyle inşaat sektörünün zor günler yaşadığını söyledi.

Kemal Aydın, hükümetin kurulması ve yine AKP’nin tek başına iktidar olması ile iyimser rüzgarların esmeye başladığını, 2-3 ay içinde de tekrar eski günlere dönmeyi beklediklerini söyledi. Aydın, özellikle Kocaeli ve Körfez’de, Toki’ye tanınan kat farkı, kar marjı nedeniyle haksız rekabet ortamı oluştuğunu, bunun da önlerindeki kendilerini zorlayan koşullardan biri olduğunu söyledi.

Kemal Aydın kimdir?

Kemal Aydın, 1964 Ağrı doğumlu. 1977 yılında Ağrı merkez yerleşti, ortaokulu okurken simsarlık yaptı. 1980 yılında manifatura mağazası açtı ve 1987 yılına kadar işletti. 1987 yılında Hereke’ye gelen Kemal Aydın, ipek haklı üzerine imalat ve satış işleri yapmaya başladı. Kemal Aydın, Ege, Almanya, İstanbul başta olmak üzere turistik bölgelere parekende ve toptan satışlar yaparak, ihracat çalışmaları yaptı. Daha sonra İzmit’e geldi ve otomotiv işine başlayarak, Permi hakkı olan vatandaşlara yurt dışından Mercedes başta olmak üzere ithal otomobiller getirmeye başladı. Mümtaz Emeks ile önce Emeks Otomotiv’i daha sonra da Saylan Otomotiv’i kuran Kemal Aydın, bir süre ortaklaşa bu alanda hizmet yaptı. Kemal Aydın, 2001-2002 yılları arasında da Evyap limanının ilk yapılış yıllarında temel atma ve deniz dolgu çalışmalarında malzeme çekti ve daha sonra araçlarını satarak, inşaat işine başladı. Gebze, Mimar Sinan Mahallesi ve Atalar Mahallesi ile başlayan yap-sat çalışmalarını devam ettiren ve Evyap İnşaat’ı kuran Kemal Aydın, halen bu şirketin başında ve inşaatlara devam ederek, birçok yerde bina yapıyor. Kemal Aydın, biri üniversite mezunu kız, biri halen üniversitede okuyan iki erkek çocukla birlikte 3 çocuk babası ve Yarımca Mimar Sinan Mahallesi’nde ikamet ediyor. Çok çalıştık, az kazandık, sağlık olsun diyerek bunu çalışma sloganı yapan Kemal Aydın, inşaat alanında iddialı olan firmalardan birisine sahip.

İnşaat sektörünün sorunları neler?

İnşaat sektörünün sorunları her dönemde artıyor. Bu dönemde, belediye başkanları, encümenler ve imardan sorumlu yetkililere büyük sorumluluklar düşmektedir. Çığ gibi artan bir yap-satçı esnaf oldu ve denetim tam olarak yapılmazsa önüne geçilemeyen, telafisi imkansız hatalı uygulamalar yaşanabilir. Yapılan inşaatlar, proje aşamasından itibaren sorumlu görevlilerce layıkıyla incelenmeli ve hem alıcı, hem de esnaf korunarak kurallara uygun binaların yapımına izin verilmeli. Gelişigüzel, sırf bina yaptım satayım anlayışı ile piyasaya atılan ve bu sektöre, vatandaşlara zarar veren, kalitesiz malzeme ile kalitesiz bina yapanlara izin verilmemeli. Bu da ancak, denetimle ve kurallara uyum sağlanarak yapılabilir. Bizim sektörümüzdeki en büyük sıkıntı kalifiye eleman ve usta bulup, çalıştırmak ve sürekli değişen malzeme fiyatları karşısında ayakta durabilmektir. Bir başka sorun da artacak olan asgari ücret beklentisidir. Hükümetimiz bu konuda gerekeni yapıp, işverenin artacak olan vergisini paylaşmalı ve bu konuda indirim yaparak, gelecek yükü azaltmalıdır. Bunu da yapacağına inanıyorum.

Sektörün ilerleyişi nasıl bir çizgi takip etti?

İnşaat sektörü 2001 krizinin ardından hızla küçülmüştür. Ancak 2002 yılından itibaren uygulanan istikrar programı ile toparlanma sürecine girmiştir. 2004 yılından itibaren sektör rekor oranda büyüme göstermiştir. 2006 yılında yüzde 18,5 büyüyen sektör, 2007 yılından itibaren durgunluk sürecine girmiştir. 2007 yılında konut talebindeki azalma, seçim dönemi ve ekonomik ve siyasi belirsizlikler durgunluk döneminde etkili olmuştur. 2006’daki yüksek performanslı büyümenin ardından sektör 2007 yılında yüzde 6,5 oranında ancak büyüyebilmiştir. 2007 yılı Ağustos ayında ABD’deki mortgage krizi ile başlayan finansal kriz, 2008 yılı Eylül ayından itibaren daha da derinleşerek global ölçekte bir ekonomik krize dönüşmüştür. Ülkemizde de 2007 yılında başlayan durgunluk 2008 yılında ekonomide çarkların tersine dönmesine yol açmıştır. 2009 yılında genel ekonomi küçülmeye devam etmiştir. Son çeyrekte özel kesim tüketim harcamalarındaki 4,7’lik artış ve kamu kesmi tüketim harcamalarındaki 17,9’luk artış küçülmenin şiddetini azaltmıştır. Küresel krizinden ve ekonomik daralmadan en çok etkilenen sektörlerin başında inşaat sektörü gelmiştir. 2008 yılını, inşaat sektörü yüzde 8,1 küçülme ile tamamlamıştır.  2009 yılına kriz beklentisi ile başlanılması inşaat sektörünü negatif yönde etkilemiştir. Özel sektör yatırımlarının durma noktasına gelmesi ile sektör ilk çeyrekte 18,6, ikinci çeyrekte 21,1, üçüncü çeyrekte  18,3, dördüncü çeyrekte ise 6,6 oranında küçülmüştür. Böylece yıllık bazda 16,3 oranında küçülme görülmüştür.  Bir önceki yılda görülen küçülmeye rağmen 2010 yılında da sektör yüksek oranlı büyüme performansı sergilemiştir. 2010 birinci çeyreğinde yüzde 8,3 büyüyen sektör, ikinci çeyrekte 20,4 oranında büyümüştür. Sektör son dönemde de büyüme ivmesini devam ettirerek yüzde 22,1 oranında büyüme performansı sergilemiştir. Dördüncü dönemde 17,5 büyüyen inşaat sektörü 2010 yılını 17,1 oranında büyüme performansı ile kapamıştır. İnşaat sektörü 2011 yılının ilk altı ayında da  yüksek oranlı büyümesini sürdürmüştür. Birinci çeyrekte 15,3, ikinci çeyrekte 13,0 oranında büyüme performansı göstermiştir. Üçüncü çeyrekten sonra büyüme oranlarında azalma olmuştur. İnşaat sektörü 2011 üçüncü çeyreğinde 11,0 oranında büyürken, 2011 dördüncü çeyreğinde 7,0 oranında büyüme performansı sergileyebilmiştir. Kamu sektörü inşaat harcamalarındaki daralma ve özel sektör tüketim harcamalarınız azalması inşaat sekörünün küçülmesinde etkili olmuştur.  2011 yılı sonunda tüketim ve kamu harcamalarındaki azalma ekonominin daralmasına dolayısıyla inşaat sektöründe küçülmeye neden olmuştur. Bir taraftan bütçe disiplini nedeniyle kamu harcamalarındaki daralma, diğer taraftan tüketim harcamalarındaki düşüş süreci nedeni ile öze ayında sınırlı bir büyümeye neden olmuştur. 2011 üçüncü çeyreğide  10,4  oranında büyümeye karşılık 2012 yılı üçüncü çeyreğinde ancak 0,4 oranında büyüme gerçekleşebilmiştir. Bütün dünyada ekonomik krizin en yoğun hissedildiği ve siyasi istikrarsızlığın yaşandığı 2012 yılında, Türkiye büyüme trendini sürdüren ender ülkeler arasında yer aldı. Son yıllarda istikrarlı şekilde büyüyen ülkemiz, küresel düzeyde yaşanan ekonomik krizin de etkisiyle yıl içinde büyüme hedefini revize etmek zorunda kaldı. Türkiye 2012 yılının dokuz aylık döneminde yüzde 2,6 oranında büyüdü. Büyüme 2012 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 1.6 ile son 12 çeyreğin en düşük düzeyinde gerçekleşmiştir. Bundan sonraki yıllarda hızla büyüme gösteren inşaat sektörü, 2015 yılı ilk çeyreğinden sonra, hükümet belirsizliği ve seçimler nedeniyle diğer sektörlerde olduğu gibi duruş dönemine girdi. Fakat, hükümetinn kurulması ve halkın istikrar yönlü kararı ile semktörde yeniden haereketlenme başlamıştır.

Toki ile rekabet edilebikliyor mu?

Bizlere verilmeyen çok kat izni Toki’ye veriliyor. Aynı yapı denetim, aynı ölçülerle onlara 8 katın verfilidği yerde, bize 3.5 kat izni veriliyor. Bu da haksız rekabeti doğuruyor. Normal bir yap-satçı, 500 metrekarede 7 daire yapıp, 150 binden liradan satmaya cve kar etmeye çalışıyor, bu arada stopa,, otopark giderleri ilşe kar marjı düşüyor. Oysa Toki, aynı alanda çok daha fazla daire yapıp, yaklaşık aynı fiyatlarla, daha çok kar marjı ile satıyor. Müteahhitin kar marjı yüzde 15-20 ikebn, Toki’nin karı yüzde 35’lerde gerçekleşiyor ve buna rağmöen de zarar ediyorlar. Devlet imkanları ile inşaatçı esnafı eziliyor.

Körfez’de durum nasıl?

Körfez’e sahip çıkmalıyız, buranın suyunu içen bir adaha başka yere gidemez. Körfez’de, inşaat izinleri 3 ya da 4 kat olmalı. 3.5 kat izni verilkiyor ama müteahhit çatı katını beton olarak yapamıyor. Yani bir aldatmaca ile beton olmayan çatı katı ile birlikte, 1.5 kat daire satılıyor. Güçlü bir fırtınada bu yarım kat çöker gider. Bu nedenle, izinler 4 kat, ya da verilmiyorsa 3 kat olmalıdır. Yarımca ve Tütünçiftlik arasında farklılık var. Tütünçiftlik’te 5 kata izin varken, Yarımca ‘da yol kenarlarında bu yok. 2015’in 6. Atyından sonra başlayan kriz, şu anda etkisini kaybettirmeye başladı ve 2-3 ay sonra sektörün yeniden eski günlerine döneceğini umuyoruz, hükümetimiz bu konularda başarılı çalışmalar yapmaya başladı. Her sektörde olduğu gibi bu alanda da önemli olan kalite ve dürüstlüktür. Ticarette kimsyi kapımıza getirmedik, kimsenin malına, parasına tenezzül etmedik. Bende alacağı olduğunu ispatlayana, alacağının 10 katını öderim. Halen 15 öğrenciye, 7 ay boyunca burs veriyorum ve bunu her işadamıona öneriyorum, vermekle mal bitmez, daha çok artar. Bu ülkede, ayrımcılıkla insanların bölünmesine izin verilmemeli. Türk, Kürt, Çerkez hepimiz kardeşiz, etle tırnak olmuş yaşıyoruz. Tek bayrak, tek Devlet, tek Millet, Tek Kura’an a bağlı olarak yaşamalıyız.

 

 

 

 

 

 

 

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner2817