CANER GÖÇMEZ, TAM BİR SOSYAL PROJE ÜRETİCİSİ

Tütünçiftlik Güney Mahallesi’nde, Körfez Eczanesi sahibi olan Caner Göçmez, sohbeti, yardımseverliği, halkın içinde oluşu ve sürekli olarak etkinlikleri ile tanınan, işindeki başarısı kadar, bu yönü ile de takdir edilen bir esnaf. Caner Göçmez’in kendisini tanıyanlar tarafından iyi bilinen ama halkın bilmediği bir yönü ise proje üreterek, bunların organizasyonunu yapması, uygulamaya koyması. Bu güne kadar sayısız sosyal içerikli proje tasarlayan Göçmez, bunlardan unutamadığı ve güzel anıları olan iki projeyi uygulattı, birisinsin ise hazırlıklarını tamamladı ve uygulamaya başladı.

Caner Göçmez kimdir?

Caner Göçmez, 1972 Gölcük doğumlu, evli ve bir çocuk babası. İlk ve ortaokulu Gölcük’te, liseyi İzmit’te okudu. Marmara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’ni 1995 yılında bitirdi ve 1997 yılında da Tütünçiftlik’te ki eczaneyi devraldı. 1999 yılında evlenen Göçmez, balayında iken Marmara depremi yaşlandı ve hemen geri dönerek, enkaz altında kalanlar ve yaralılarla ilgili çalışmalara başladı. Eczacı olarak sosyal çalışmalara katılan Caner Göçmez, prefabrik sağlık ocağı kurulması, ilaçların temini ve dağıtımı, yaralı ve hastalara yardım konularında görev aldı. 9 gün boyunca ilaç dağıtan Göçmez, normal işlemler başlayana kadar koordinasyon noktasında görev aldı. İnsanları tanımaya bu aşamada başladığını ve birçok kişiyle de tanıştığını söyleyen Göçmez, prefabrikte yaşadığı bir olayla da şükretmenin ne kadar önemli olduğunu anladı. Bir annenin, çay içine ekmek doğrayarak çocuklarını doyurduğunu ve haline şükrettiğini gören Göçmez, bu olaydan çok etkilendi. İstanbul’da işyeri açma şansı olmasına rağmen ilçeden ayrılmayan Göçmez, 2002’de Genç Parti’den gelen teklifle de siyasete girdi ve o dönem Milletvekili adayı olarak sahaya indi. Siyaset sayesinde Körfez ve Kocaeli’ni daha iyi tanıyan ve kendisini de tanıtan Göçmez, bu sayede ideallerini ve projelerini de halkla paylaşma şansı buldu. Sosyal içerikli etkinliklerini sürdüren Göçmez, 1999 yılında Mahalle Afet Gönüllüleri Derneği üyesi olup, bu konuda eğitimlere katıldı. 2008 yılına kadar bu dernekte aktif görev alan Göçmez, eşinin Tekirdağ’da görev yapmaya başlaması ile aktivasyonuna ara verdi. Gönüllü itfaiyecilik kursu da alan Göçmez, 2002-2013 yıllarına kadar Körfez Genç İşadamları Derneği’nde üye ve 8 yıl başkan yardımcılığı, 2004-2008 yılları arasında Kocaeli Elazığlılar Derneği Yönetim Kururlu Üyeliği yaptı ve halen Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği üyesi olarak görevi devam ediyor.

Körfez için hazırladığınız projeler var mı?

Körfez ve halk için sosyal içerikli ve yardıma dayalı birçok projem var. İşyerinde not defterim var ve aklıma bir çalışma gelince not eder, sonra da geliştiririm. Bunlardan en önemli olan ve bende unutulmaz anılar taşıyan üçünü anlatayım. 6 sayfalık bir geri dönüşüm projem oldu. Bunu hazırladım ve 45 okulun aile birliği yöneticileri, milli eğitim yetkilileri, o zamanki 19 mahalle muhtarı, Ay Işığı Derneği’nin de katıldığı toplantı ile çalışmamı anlattım. Evlerde bulunan ve atıl haldeki eşya, giyim eşyası ve malzemeleri topladık. Bu çalışmayı okullarda da öğretmen ve öğrencilere, onlar da evlerine aktardılar. Çok kaliteli giyim eşyaları, ev eşyaları ve normal eşyalar da toplandı. Adres olarak eczanemin yanında yer gösterdik ve toplanan malzemeler daha sonra sınıflandırıldı. 6 ay boyunca duyuru ve tanıtımları yapıldıktan sonra panayır gibi bir organizasyonla bunları satışa sunduk. 2012 yılında yapılan bu çalışma sonrasında, 1ila 10 lira arasında değişen rakamlarla yapılan satışla elde edilen gelirle 45 okula teleskop ve mikroskop alındı. İkinci projem, 41 çocuğun sünnet edilmesi oldu. Müftülük vasıtasıyla cami imamları tarafından bulunan 41 çocuk, tüm masrafları karşılanarak, görkemli bir eğlence ile sünnet ettirildi ve hediyeleri alındı. Bu projeleri yaparken hem kendimiz katkılarda bulunduk, hem de her kurumu faaliyete geçirerek, tam bir katılım ve kaynaşma sağladık. 2013 yılındaki bu etkinlikle de hem insanlar tanışıp, kaynaştı, hem de yardımlaşmanın önemi ortaya çıktı. Üçüncü sosyal projemde de, sosyal paylaşım sitesindeki gençlerin yazışmaları dikkatimi çekti. Güney Mahallesi gençlerine bir çağrı yaptım ve buluştuk. Onlara, düşündükleri projelerini yazmalarını önerdim. Ortak proje olarak, Tütünçiftlik sahilinin temiz tutulması ve korunması görüşü ortaya çıktı. Neler yapılmalı diye sordum ve gelen önerileri birlikte hayata geçirdik. Bu çalışma sonrasında, vatandaşlara kabuklu yemişlerin kabuklarının atılmaması için yazılar hazırlandı ve kuruyemişçilere dağıtılarak, satışla birlikte bir poşet ve bu notun verilmesi sağlandı. Sahile, çöplerin yere atılmaması ile ilgili tabelalar hazırlayıp koyduk, birkaç kez de belirlediğimiz günlerde toplanıp, belediyeden adlığımız giysi ve malzemelerle sahilde temizlik yaptık. Bu proje de yine gençlerin bir araya gelmesi, çevrelerine sahip çıkması ve tanışıp, birlikte hareket etmelerini sağladı. Genç İşadamları Derneği ile de ilçede ağaçlandırma çalışmaları yaptık.

Yapmayı düşündüğünüz projeler var mı?

Birlikten güç doğar, bu güç toplum yararına kullanılırsa yapılandan haz duyulur. Benim beklentim yok, düşünmekten, halk için, insanlar için iyi şeyler yapmaktan zevk alıyorum. İyi şeyler yapmak için gurup ya da dernek olmak mecburi değil. Tek başına, ya da iki kişi ile de faydalı birçok çalışma yapılabilir. Eczanem var ve bana her ay en az bir kişi CV bırakır. Çevremin desteği ile bu kişilere yardımcı olmak bana zevk verir. İnsanlara ne kadar yardımcı olabilirsem olurum ve bunun için çabalarım. Hibrit enerjili arabam var ve yaz aylarında da elektrikli motosikletimi kullanarak, çevreye zarar vermemeye çalışırım. Bu tek başına yapılan çevre koruma çabası bile bana zevk verir. Düşündüğüm projelerden birisi, mahalle halkını bir araya getirmek. Eskiden, mahallelerde insanlar ayda bir kez toplanır, her kes yeteneği kadar katkıda bulunur, yapılan yemekler ikram edilir ve insanlar eğlenirdi. Şimdi de bu yapılabilir. Bu proje gerçekleşirse, insanlar tanışır, kaynaşır, yardımlaşır ve ne kavga kalır, nede huzursuzluk. Mesela, Güney Mahallesi esnafı, har ay verecekleri 50 lira gibi bir bedelle, toplanan parayla üniversite öğrencilerine düzenli burs sağlanabilir.

Başlattığınız bir proje var mı?

Bunu ilk kez sizin kanalınızla duyurmak istiyorum. Şu anda başlattığım bir çalışma var. Bunun adını da ‘’Okuyan insan projesi’’ koydum. Yapacağım duyurularla insanların, evlerindeki okumadıkları kitapları getirip, bana teslim etmelerini istiyorum. Toplanan kitaplarla, tespit edeceğimiz bir dernekte o9kuma salonu, kütüphane kuracağım. Burada da, belirli zamanlarda okuma günleri ve saatleri ilan edeceğim. Bu sayede insanlar kitap okumaya başlayacak, merak edip derneğe gelip kitapları inceleyecekler. Daha sonra kitap sayısı arttıkça da derneklerin sayısını arttıracağım ve bunu ilçe geneline yaymaya çalışacağım. Kitap getirmek isteyenler, 0 542 3115179 nolu telefonumla da bana ulaşabilirler.

Son olarak söylemek istedikleriniz var mı?

İnsanlarla tanışmayı, yeni insanlar tanımayı seviyorum. Aile birliği ve bütünlüğü benim için çok önemli. Çocuklarımızın geleceği çok önemli, onları en iyi şekilde yetiştirmeli ve kollarına altın bilezik takabilmeliyiz. İnsanlar işyerine güler yüzle gelmeli ve pozitif olmayı başarabilmeliler. İşteki başarı ve verim buna bağlıdır. Eşlerimizin başarısı ve kariyeri için çaba harcamaktan, fedakarlık yapmaktan kaçınmamalıyız. Ancak bu şekilde topyekün hedeflere ulaşılır, başarı elde edilir. Bayanların ve gençlerin başarılı olduğu toplumlar daha sağlam yapılı olurlar. Bayanlar, bizden daha ahde vefalı ve güçlü olabiliyorlar. İnsanlar, ilk olarak birbirlerini sevmeyi ve tanımayı denemeliler. Dernekler, bu konularda odak noktası olabilirler. Kendi hemşehrilerine değil, tüm insanlara yönelik etkinlikler, tanışma ve kaynaşma çalışmaları yapabilirler.

Sizi en çok üzen olay nedir?

Ben asker çocuğuyum, dikkat ederseniz tüm düşündüğüm sosyal projeler, insanları barış, huzur, dostluk ve yardımlaşma içinde tutmak içindir. Sürekli olarak her akşam gelen şehit haberleri beni çok üzüyor. Şehitlere Allah’tan Rahmet, yakınlarına ve hepimize baş sağlığı diliyorum. Benim düşündüğüm sosyal içerikli projeleri, her ilçede, her ilde de birileri düşünse uygulasa, insanlar bir arada huzur içinde yaşamaya başlar, ülkede barış ve sevgi rüzgarları eser. Aslında düşünmesi önemli, uygulaması kolay olan bu çalışmaları her kes yapabilir, yeter ki vatandaşıyla, idarecisiyle insanlar bir birlerini severek, düşünerek, en azından tanımaya çalışarak yaşasınlar.