Gençler Karamürsel’de toplandı

TAYFUR KATILIM İÇİN TEŞEKKÜR ETTİ

Toplantının açılış konuşmasını yapan Karamürsel Ak Parti İlçe Gençlik Kolları Başkanı Selçuk Tayfur; “Bu gece yüksek katılımla burada olduğunuz için hepinize minnettarım. Şemsettin ağabeyimizin aktaracağı bilgiler inşallah ömür boyu sizlere yardımcı olur. Aramızda ilk kez oy kullanan kardeşlerimiz de var, 30’lu yaşlarına yaklaşan kardeşlerimiz de. İnşallah toplantımız hayırlara vesile olsun” dedi.

TÜRKİYE ÇOK DEĞİŞTİ

Ardından konuşma yapan Ak Parti İl Gençlik Kolları Başkanı Yusuf Akın; ''Programa bu kadar geniş katılım olması beni gerçekten sevindirdi. Bu programı yapmaktaki amacımız 30 Mart 1996 doğumlu arkadaşlarımızın ve onlardan yaşça büyük genç kardeşlerimizin 30 Mart 2014 günü sandığa gidecek olması. 90’larda yaşanmış bir Türkiye var ve belki de Şemsettin Başkanımız onun öncesinden başlamak kaydıyla sizlere bir anlatım gerçekleştirecek. O günkü Türkiye ile bugünkü Türkiye’nin arasındaki farkı aktaracaktır. Çünkü biz Kocaeli’nde öğrencilerin masasına bırakılan 135 bin tablet bilgisayardan bahsediyoruz. Ama eski Türkiye’de bulunamayan kitaplar vardı. Şemsettin Başkanım, sizlere Türkiye siyasi tarihinden örnekler vererek bugünkü durumu aktaracaktır.'' dedi.

CEYHAN TECRÜBELERİNİ PAYŞALTI

Eski Kocaeli Kurucu İl Gençlik Kolları Başkanı Şemsettin Ceyhan konuşmasına kendini tanıtarak başladı. Ceyhan; “ Ak Parti kurulduktan sonra bana gelen teklifi değerlendirdim ve Kurucu Gençlik Kolları Başkanı olarak görevime başladım. Bu görevi gönüllülük ve Başbakanımıza olan inancımdan dolayı kabul ettim” dedi. Siyasetin içine girmeden durduğu gibi olmadığını anladığını söyleyen Ceyhan, “O dönemde üçlü koalisyon vardı. Bir sürü olayın dışında Anayasa kitabının atılması ile ülke, dibe vurmuştu. Kurulan Ak Parti için ‘Yaşatmayacaklar, Tayyip Erdoğan muhtar bile olamayacak’ denildi. Ama bir filmde dediği gibi sonumuzu düşünmeden bu yola baş koyduk. 2002’de erken seçim kararı alındı. MHP’nin kayış attığı 3 Kasım 2002’de bütün partiler meclis dışı kalmış ve Ak Parti CHP ile meclise girmişti. Hiç beklenmeyecek bir oranda 360 milletvekilini meclise sokarak iktidar olmuştuk”dedi.

ZOR GÜNLER YAŞANDI

Ceyhan, “Genel Başkanımız Abdullah Gül, Başbakanlığı bıraktığı zaman derin devlet Türkiye’nin eski Anadolu Selçuklu Devletine döneceğinden korkuyorlardı. Sonrasındaki 10 yıllık süreç Ak Parti açısından pek de rahat geçmedi. 1 Mart 2003’te tezkere oylandı. Sonrasında yaşanan tezkere görüşmelerinde mecliste 254 evet oyu geldi ama 276 oy gerekiyordu. Burada derin devlet bir fatura tanzim etti. 2003’te derin güçler bizim bu işi haletmemiz gerekiyor dediler. Tayyip Erdoğan’ı susturmak adına ellerinden geleni yaptılar. Cumhuriyet Başsavcısının biri Google’dan indirdiği haberlerle partimizi kapatma davası açtı”dedi.

MENDERE HALKINA HİZMET ETMİŞTİ

Ülke tarihinde bu tür olayların pek çok kez yaşandığını söyleyen Ceyhan, “1950’de halkın oyuyla iktidara gelen Adnan Menderes’e de tek parti iktidarını kaptırdıkları için dayanamadılar. Menderes’i yıpratma politikaları uyguladılar. 1957’den sonra 1960’a kadar kara propaganda uygulandı. Sonunda bir Başbakan Adnan Menderes ve 2 bakanı asılarak idam edildi. Menderes ne yapmıştı? Halkına hizmet etmişti. Ülkede üretim artıyordu ama bundan rahatsız olanlar vardı. Sonrasında ülke düzeldi mi? 1960’tan 1980’e kadar 6 ayda bir hükümet değişti. 1980’de bir darbe ile insanları iyice karanlığa sapladılar” dedi.

BİLİNÇLİ GENÇLİ İSTİYORUZ

Tayyip Erdoğan’a da son 3 yıldır itibarsızlaştırma ve benzeri politikalar uygulanıyor. Gezi olayları dediler. Ağaçları kesiyorlar dediler. Mikrofon uzatınca ‘HES’leri, 3. köprüyü, Kanal İstanbul’u, 3. havaalanını istemiyoruz’ dediler. 17 Aralık’ta da aynı şeyler uygulamaya geçti. Son 10 yıllık süreçte de aynı politikalar izlendi. Bundan dolayı bu akşam sizlerle buradayız. Siz gençler ne kadar bilinçli bir şekilde siyasete girerseniz bu ülkeye o kadar katkıda bulunursunuz. Ben şahsım adına bilinçli bir gençlik istiyorum. Hepinize teşekkür ederim” dedi. 

30 MART SADECE SEÇİM DEĞİL

Ak Parti Karamürsel Belediye Başkanı İsmail Yıldırım ise yaptığı açıklamada; “30 Mart 2014 tarihi bakıldığında bir seçim süreci gibi görünüyor. Kimileri çıkıyor projeler anlatıyor, palavralar atıyor, kimileri de benim gibi hiçbir proje demeden ‘sevgi kazansın’ diyor. Ama 30 Mart sadece bir yerel seçim süreci değil. Medeniyetler tarihine bakıldığında devlet geleneği olarak ilk etapta Türkler gelir. Türkleri yok etmek için birçok oyun oynandı. 17 Aralık itibariyle tüm Dünya ülkeleri Türk Devletini ortadan kaldırmak için bize karşı bir politikaya büründü. Ancak Başbakan ‘milli mücadeledir’ dedi. Bu sözün altını kalın çizgilerle çizmemiz gerekiyor. Milli Mücadele Ulu Önder Atatürk’ün ve Türk milletinin kanıyla, canıyla tüm varlığıyla kazanmış olduğu bir dönemdir. 2000’li yıllarda bir Başbakan bunu diyorsa bunun altını kalın çizgilerle çizmemiz gerekiyor” dedi.

SALDIRILAR PARTİMİZE DEĞİL TÜRK MİLLETİNEDİR

Yıldırım, Gezi olaylarında da aynı oyunların oynandığını belirterek, “3 tane ağaç için eylem yapanları Emniyet Teşkilatı içeri almaya geliyor. Ama 17 Aralık’tan sonra bakıyoruz ki ikisi de aynı saflarda. Eylemciler, Kanal İstanbul’u, 3. Havaalanı, 3. Köprüyü istemiyoruz diyordu. Ama Başbakanımız Gezi olaylarının da 17 Aralık sürecinin de göründüğü gibi olmadığını bizlere gösterdi. Saldırılar partimize değil Türk Milletinedir. 40 yıllık arkadaşları bile kendilerini kurtarmak için Başbakanımıza suç atıyorlar. Oynanan oyunları sadece görmek yetmiyor. Bunlara engel olmak için çalışmalıyız. Siz bu gece buradasınız çünkü bir tarafsınız ve siz doğru taraftasınız. Sizlerden istediğim 60 günlük süreçte bu yıpratmaları yok etmek için her anınızı verimli harcamanız.