İzmit Türk Ocagından Malazgirt Destanı Açıklaması

İzmit Türk Ocağı olarak; Malazgirt Meydan Muharebesinin 942., Dumlupınar Meydan Muharebesi’nin 91. yıldönümlerini, büyük bir gurur ve sevinç içinde kutluyoruz. Türk Milleti’nin ve Kocaeli Halkı’nın “Malazgirt Destanı ile Zafer Bayramını” tebrik ediyoruz.

Tarih sayfaları Büyük Türk Milleti”nin kahramanlıkları ve zaferleriyle doludur. Ancak zaferler ayı olarak bilinen Ağustosun, gönlümüzde yeri ayrıdır. 26 Ağustos 1071 Malazgirt Meydan Muharebesi ile Anadolu’nun kapılarını Türk Milleti’ne açan Kahraman Türk Ordusu; 30 Ağustos 1922 Dumlupınar Meydan Muharebesi ile “bu toprakların ebediyete kadar Türk Yurdu" olduğunu, dosta-düşmana haykırmıştır.

30 Ağustos 1922; hasta adam olarak görülen Türk Milleti’nin, tarihte yeniden doğduğu kutlu bir gündür. Viyana önlerindeki mağlubiyetten sonra hep geri çekilen ve sürekli toprak kaybeden bir ulusun, yeniden dirilişidir. Var olma ile yok olma arasında kalmış bir milletin “yaşlısıyla-genciyle, kadınıyla-erkeğiyle” topyekûn şahlanışının destanıdır. Şehit Mezarlarının çiğnetilmediği ve Vatan Topraklarının işgal kuvvetlerinden temizlendiği, önemli bir virajdır. Türk Milleti’ni esaret altına almak isteyen Emperyal Ülkelere karşı verilen, milli bir mücadeledir. Bizi tarih sahnesinden silmek isteyen, Mondros Mütarekesi ve Sevr Planı ile “Türk’e Kefen Biçen” Batılı Devletlere vurulan, tarihi bir tokattır. 90 yıl önce Düvel’i Muazzama’ya karşı kazanılan, büyük bir zaferdir.

Büyük Taarruz “Türk Ordusu’nun günde ortalama 25 km. taarruz hızına ulaştığı” dünyanın en hızlı ve etkili taarruzudur. Tarihin en zor ve cüretkâr taarruz plânlarından birisi başarı ile uygulanmış ve 14 gün gibi kısa bir sürede Afyon'dan-İzmir'e kadar uzanan 400 km. mesafe düşmandan temizlenmiştir. Bu savaş Mustafa Kemal Paşa'nın Başkomutanlığında yapıldığı için “Başkomutanlık Meydan Muharebesi” olarak adlandırılmıştır.

Mustafa Kemal Paşa’nın Sakarya Meydan Muharebesinden önce verdiği "Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. Bu satıh, bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça, terk olunamaz." emri ile başlayan, 9 Eylül 1922’de verdiği "Ordular; ilk hedefiniz Akdeniz, ileri." emri ile devam eden, 30 Ağustos 1922’de düşmanın Ege Denizine dökülmesiyle sonuçlanan, yeni kurulan T.C. Devleti ile taçlanan ve bedeli 13 bin Şehit ve 35 bin Gazi olan bu kutlu zafer “Anadolu Topraklarının kıyamete kadar Türk Yurdu olduğunu” beşeriyetin hafızalarına kazımıştır.

Necip Türk Milleti; 1. Cihan Harbinden çıktığı, bitap ve harap düştüğü, büyük zulümlere maruz kaldığı, derin acılara garg olduğu en zayıf halinde bile “SEVR Planını” kabul etmemiş, Yüce ATATÜRK’ün önderliğinde destanlar yazarak İstiklal Harbi vermiş, 30 Ağustos 1922 BaşkomutanlıkMeydan Muharebesi ile büyük bir zafer kazanmış ve ateşle-kanla yüzyıllar süren imtihanın sonucunda imzaladığı Lozan Barış Antlaşmasıyla; yeni kurulan T.C. Devleti’nin hür ve bağımsız olduğunu, tüm dünyaya ilan etmiştir.

30 Ağustos Zaferi; Büyük Türk Milleti’nin imanı, sarsılmaz azmi, yüksek iradesi, vatanseverliği, üstün cesareti ve kahramanlığı ile kazanılmıştır. Büyük Taarruzu İstiklal Marşımızda ki “Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda” mısralarından daha iyi anlatmak mümkün değildir. Türk Milleti ve Türk Askerinin “dün olduğu gibi” bugün de, Vatanı uğruna canını seve seve feda edeceğinden, hiç kimsenin şüphesi olmamalıdır. Elbette dün bu milletin iman dolu göğsüne çarpanlar, bugün de, yarın da aynı şekilde karşılık görecekler ve İnşa ALLAH hiçbir zaman; Bayrak inmeyecek, Ezan dinmeyecek ve Vatan bölünmeyecektir.

Mete Han’ın “Ey Türk, üstte mavi gök çökmedikçe, altta yağız yer delinmedikçe senin ilini ve töreni kim bozabilir ki? Titre ve kendine dön” Alparslan’ın "Size öyle bir Vatan bıraktım ki; ebediyen sizin olacaktır" Atatürk’ün “Bu Memleket tarihte Türk’tü, bugün de Türk’tür ve ebediyen Türk olarak yaşayacaktır” sözleri birlikte değerlendirilirse, Türk Milleti’nin tarih sahnesinde sonsuza dek kalacak ve daha nice medeniyetler kuracak derin köklere sahip olduğu anlaşılacaktır.

Bizlere bu Cennet Vatanı miras bırakan “başta Sultan Alparslan ve Gazi Mustafa Kemal Paşa ile silah arkadaşları olmak üzere, Gazi 1. Meclisimizin Vekilleri, tüm Şehitlerimiz ve Gazilerimiz, Dedelerimiz, Ninelerimiz ve Kahraman Askerlerimizi” rahmet ve minnetle anıyoruz. Hepsinden ALLAH razı olsun. Ruhları Şad, mekânları Cennet olsun.

Aygutşat SELÇUK, İzmit Türk Ocağı Başkanı (27 Ağustos 2013)