KIZLARI KIZ GİBİ, ERKEKLERİ ERKEK GİBİ YETİŞTİRMEK
 Kandıra Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından hazırlanan ve psikolog Banu Yaşar’ın konuşmacı olarak katıldığı programa Kandıra Belediye Başkanı Ünal Köken’in eşi Elif Köken,  Başkan Yardımcısı Murat Batmaz, Belediye Meclis Üyeleri, Kandıra Ak Parti İlçe Başkanı Yunus Özder, İlçe Milli Eğitim Müdürü Fatih Eren ile vatandaşların ve eğitimcilerin yoğun ilgi gösterdiği program Turan Güneş Kültür Merkezinde gerçekleştirildi.

Havanın karlı ve soğuk olmasına rağmen Kandıra’ya gelerek programı icra eden  psikolog Banu Yaşar çocukları yetiştiren anneler kadar babalara da çok büyük görevler düştüğünü ifade eden konuşmasında “Küçük yaştan itibaren fıtratına sadık kalınarak büyütülen çocuklar ruh sağlığı açısından daha avantajlı olmaktadır. Yaratılışındaki özellikler değiştirilerek, deforme edilerek büyütülmeye çalışıldığında durum ne aileyi ne de çocuğu mutlu etmektedir.

Çocuklar normal olarak 3-4 yaş civarında erkek ya da kız olduklarını ifade edebilirler. Ailedekileri, anne-babayı kız ve erkek olarak tanımlamaya başlarlar. Çocuk erkek ise babayı ve etrafındaki diğer erkekleri örnek alarak kendi cinsiyetine uygun davranış kalıplarını geliştirir. Kız çocuk ise anneye ve diğer hemcinslerine bakarak kendi yaratılışına uygun kimlik özelliklerini kazanmaya çalışır.

Baba hem kız hem de erkek çocuk için cinsel kimlik oluşumunda önemli bir role sahiptir. Maalesef günümüzde çocuklar babadan mahrum ve uzak büyüyor. Baba yabancı bir adama dönüşmeye başladı. Daha çok çalışıyor. Babasının ne iş yaptığını bilmeyen, ne ürettiğine dair fikri olmayan çok sayıda çocuk var. Babanın kendisi kadar emeği de yabancılaştı.

Babasız büyüyen çok fazla çocuk var. Boşanmalar sebebiyle tek ebeveynle yaşayan çocukların sayısı eskiye oranla artış gösteriyor. Tek ebeveynle büyüyen çocuk, diğer ebeveyni daha az görüyor. Hatta bazen tamamen mahrum bile kalabiliyor.

Son yıllarda erkekler birçok alanda rollerinden uzaklaştırıldı. Evde otorite olma, sağlıklı sınırlar koyma rollerini anneye devrettiler. Ruhsal ihtiyaçlarla ilgilenen anne, kural koyan ve bunu takip etmek zorunda olan kişi olunca evdeki gerilim arttı.

Eski ve yeni baba rolleri de gittikçe farklılaşıyor. Her dönemin kendine özgü artı ve eksileri var. Eskinin sert, duygularını ve sevgisini ifade edemeyen babalarının yerinde şimdilerde çocuğunun oyun arkadaşı olabilen fakat sağlıklı otoritesini yitirmiş babalar yer alıyor. Baba, erkek çocuğun dünyasına girememişse, çocuk hayatı feminen bir pencereden seyrediyor. Annenin ve hayatındaki diğer kadınların bakış açısı ve hayatı yorumlayışı ile büyüyor. Fakat baba olmak devredilebilen bir görev değildir. Dinimizde çocuğun manevi eğitimi de dâhil olmak üzere tüm eğitim sorumluluğu babaya aittir. Özgüven, sorumluluk duygusu, aidiyet, akademik başarı ve cinsel kimlik kazanımı gibi birçok konuda baba kilit rolü oynuyor. Babası ile yakınlığı olan, babasının desteğini ve ilgisini gören çocuklar daha özgüvenli oluyor. Kendine güven konusunda daha az sorun yaşıyor.

Baba, çocuğun hayatında ilk otorite figürüdür. Hayatında bundan sonra otoriteyle ilişkisinde bu ilk ilişki belirleyici rol oynayacaktır. Hatta ilk otorite olan baba, Gerçek Otorite olan Allah ile kurulan ilişkide bile etkilidir. İlk otoriteyle kavgası olan kişi, kaderle, kaderin kendisine verdikleriyle de kavgalı ve isyankâr olabilme ihtimaline sahiptir. Baba olmak bu kadar önemlidir aslında. Babalar çocuklarının hayatında daha çok yer almalılar. Baba; seven, oyun oynayan, takdir eden, cesaretlendiren, sağlıklı sınırlar koyan ve nerede durulması gerektiğini söyleyen kişidir. Bu açıdan anne ve babanın en büyük sorumluluğundan birisi onlar için doğru ve sağlıklı örnekler olmaya çalışmaktır.

Sonuç olarak, yaratılışa uygun yaşamak hayatı kolaylaştırır. Çünkü sorumluluğun paylaşılmasını sağlar. Gereksiz üstlenmeleri ve boş vermeleri önler. Kızların kız gibi, erkeklerin de erkek gibi büyütülmeleri kişisel huzur kadar evliliğin sağlığı açısından da önemlidir. Kendi yaratılışından memnun olan, bunu bir üstünlük ve güç sembolüne dönüştürmeyen eşler daha az yıpranır. Yaratıldığı gibi yaşama sorumluluğunu alabilen insan, imtihanını kolaylaştırır, kendine zulmetmez.

Çocuklarımızı yetiştirirken onlara yaratılış özelliklerine uygun davranmalıyız. Erkeği erkek gibi, kızı da kız gibi yetiştirmeye çalışmalıyız. Anne-baba olarak kendi yaratılışımızdan, kendi cinsiyetimizden memnun olmak, buna uygun davranmak bu konuda onlara sağlıklı örnekler sunacaktır” dedi.

1 saat süren programdan sonra Kandıra Belediye Başkanı Ünal Köken’in eşi Elif Köken Konuşmacı psikolog Banu Yaşar’a çiçek takdim ederek teşekkür etti.

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner2817