İskender “ babam beni gökten yere indirdi. Hocam beni yerden göğe yükselti” diyerek, muallimin önemini anlamıştı.
Tüm sistemleri işlevsel kılan uygulayıcılarıdır. Uygulayıcılarının yeterliliği ve etkinliği o sistemleri mükemmele yaklaştırır. Bu yüzden nasıl bir eğitim sistemine sahip olursanız olun, öncelik ve mihenk taşı onu uygulayacak olan insan kaynağıdır.
Eğitim sistemimizin temel taşı öğretmenlerimizdir. Öğretmenlerimizin kalitesi, etkinliği ve etkililiği eğitim sistemimizin başarı göstergesi olur.
Öğretmenlerin başarısı sistemin ahenk içinde çalışmasını sağlar. …. İmam Hatip Lisesi Fizik dersi öğretmeninin beş yıllık geriye dönük yazılı notlarını baktık. Genel ortalaması 25-45 arasında gidip gelmiş. Beş yıl içinde beş nesil değişmiş, beş ayrı dünya elinden geçmiş ama öğretmeninin ölçümündeki istikrar hiç bozulmamış.
Beş yıl içinde gelip geçen öğrencilerden hiç mi çalışkanlarına denk gelinmedi! Burada temel sıkıntı, ne sistemde ne öğrencilerde ne de okuldadır. Sıkıntı uygulayıcı olan öğretmendedir. Ne ölçme değerlendirme esaslarına uymuş, ne de hep aynı sonuçları almasına rağmen, metodunu değiştirme gereği duymamış. Hiçbir idarecide bunu sorgulayıp;” Siz ne yapıyorsunuz hocam?” dememiş. Bu süreler zarfında öğretmene ne rehberlik yapılmış, ne de hizmet içine alınmış.
“ Muallim, gençlere bilmediklerini öğreten bir nakil edici değildir. Bu iş kitabın işidir.” (N. Topçu Türkiye’nin Maarif Davası)
Şimdi bilmediklerimizi öğrenmek bir çok seçenek var. Kütüphaneler ve internetten aylarca sürecek olan bir öğrenme etkinliğini birkaç hafta içinde öğrenmek mümkündür. İnternetin olduğu her yer bir öğrenme merkezi haline gelmiştir. Hem görsel hem de bir çok video ve ses efekleriyle.
Hem “ muallim tüccarda değildir. Maaş ve ücretin azlığı, çokluğu davası içinde mesleğe kıymet veren insan bu mukaddes vazifeyi yapıyor sayılmaz.” (N. Topçu Türkiye’nin Maarif Davası) öğretmen bir memurda değildir.
Milletimizin köklerinin beslendiği kaynak olan İslam’da Peygamberi Zişan Efendimiz ilk muallimdi. Öğreten oydu. İnandıran oydu. Yürüten oydu. Devlet ve mektebi birleştirerek , devleti mektep haline getiren oydu.
Çağımızda muallimin birinci görevi, kendisini ve dersini sevdirmesidir. Davetçi ne kadar güzel olur ve güzelce davet ederse, iştirakçisi de o kadar çok olur. Çünkü gül satan gül kokar,
NAHL suresi -125. Ayette Rabbim: “Rabbinin yoluna, hikmetle, güzel öğütle çağır; onlarla en güzel şekilde tartış; doğrusu Rabbin, kendi yolundan sapanları daha iyi bilir. O, doğru yolda olanları da en iyi bilir.”
Ayetini anlamış, idrak etmiş ve hayatına düstur edinmiş bir davetçi olarak, önce insan olarak bir model olmuş, gerçek bir tebliğci olarak öğrencileri tarafından sevilmiş ve sevdirmiş ÜLFET sahibi olan .
“Muallim bir ruh sanatkarıdır.
Muallim medeniyetleri kurandır.
Muallim yaşadığı devrin ruh ve idealidir.
Muallim tahammül sahibidir.
Muallim hepimizin muhtaç olduğu bir doktordur.
Muallim insan varlığımızdan, sonsuzluğun kapısın açandır.
Muallim hür olan insandır. Çünkü mesuliyetimizin kaynağı hürriyettir.” (aynı kitap)
Yeniden medeniyet sahnesine çıkmak ve boy göstermek istiyorsak. İdeallerimizin, hülyalarımızın, hayallerimizin olmasını istiyorsak, bu çağda çağın çağrısını yapmak istiyorsak idealleri olan, hülyaları, hayalleri olan, mesuliyetinin bilincinde olan bir muallimler ordusuna sahip olmamız gerekir.
Tüm öğretmenlerimizin öğretmenler günü kutlu olsun.
Adem DURAN
Eğitim Uzmanı.