MHP’li dostlarım lütfen hiç kusura bakmasınlar…

Çünkü öyle MHP’liler var ki bildiğimiz, bu partinin resmen dibine dinamit koyup, havaya uçurmak için ellerinden geleni yapıyorlar…

Ya da bu tür mantık sahiplerinin dili ile meseleye bakacak olursak, resmen parti tabanının topuklarına sıkıyorlar…

Aslında daha yazılması, çizilmesi, üzerinde durup tartışılması gereken yığınla mevzu var. Zira nasıl ve hangi tür bir mantıkla böylesine kaba bir siyasi üslup belirlenir, açıkçası ben şaşırıyorum…

***

Malum, son birkaç gündür şu Kandıra meselesini tartışıyoruz.

Kendine milletvekili diyen, dahası MHP’li olup da genel başkan yardımcısı hürmeti gören adamın biri, belki de sevgili başkan Ünal Köken’in söylediği gibi meselenin aslını astarını hiç araştırmadan, kulaktan dolma bilgilerle kendini dev aynasında görüp, çokbilmiş bir tavırla Kandıra’yı ve bu toprakların insanlarını diline dolamış…

Aklı sıra Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu eleştirecek ya…

Sözüm ona siyasetçi ya…

Kullandığı ifade aynen şöyle:

“Ahmet Davutoğlu, siyasetin Kandıralısı, Sallama Kandıralı. ‘Bölük dur, Kandıralı sen de dur!’ denilecek cinsten siyasetçi…”

Tabi insan had nedir, nasıl aşılır, siyasi üslup, siyasi ahlak nedir bilmeden konuşunca, ele avuca sığmaz zanneder kendini…

Milletvekili midir, nedir, bu adam da haliyle haddini aşmayı maharet bilmiş anlaşılan…

***

Sizi şöyle bir geriye götürmek istiyorum. Çok değil, 30 Mart sürecine…

Malum, ilimizde MHP’nin en çok hareket aldığı ilçelerden birisi Kandıra oldu. Burada Demokrat Parti ile yapılan ittifakın yüzde 90-95 oranındaki etkisi ile MHP seçimi ilçede ikinci sırada tamamladı. Ahmet Şakacı, MHP’nin belki de alabileceği en yüksek oyu aldı. Meclise ilk kez bir dünya adam gönderdi. Büyükşehir Meclisi’nde de temsiliyet hakkı elde etti.

Seçim öncesinde de İbrahim Karaosmanoğlu’nun Kandıralılar için bazı tepkilerine karşılık kullandığı ‘Çapulcular’ kelimesini sıklıkla malzeme olarak kullandı. Bu siyaset üzerine giderek milletten, ‘Bakın Karaosmanoğlu sizi küçük görüyor, oylarınıza layık değil’ diyerek milletten oy istedi.

Şimdi aynı Ahmet Şakacı’nın bu olay karşısındaki tutumunu ve tepkisini merak ediyorum. Nasıl bir bakış açısı ile MHP Genel Başkan Yardımcısı’nın sözlerini değerlendirecek.

Nasıl bir yorumda bulunacak…

Gerçekten çok zor bir durum.

Ayrıca Ahmet Şakacı’ya olduğu kadar, MHP’yi destekleyen Demokrat Partili dostum Ender Altınay için de aynı sıkıntı söz konusu.

***

İşte kullandığı kelimenin nelere gideceğini bilmeden, yorumlayamadan, ağzına geldiği gibi konuşan kişilerin, hesapsız kitapsız hareket eden sözüm ona milletvekillerinin ceremesini yine masum insanlar çekecek gibi görünüyor.

Ben açıkçası Ahmet Şakacı’nın yerinde olsaydım bu duruma bir partili olarak tepki gösterir, söz konusu kişinin özür dilemesi için girişimde bulunurdum. Zira kendisine yakışan budur.

Bunu geçmişte Erzurumlular yaptı. Herifin tekinin bir dergide yazdığı yazıya ülkedeki tüm Erzurumlular ayaklandı: Sonuç, adam görevden alındı…

Sözüm ona bakanlık yaptığını zanneden İdris Naim Şahin’in bir yaşlı Erzurumluya karşı alay edercesine takındığı tavır tepkisiz kalmadı: Sonuç, o kişi bakanlıktan el çektirildi.

Yani istenince tepki gösterilir. İstenince yapılır. Ahmet Şakacı ve Kandıralı MHP’liler de, yine benzer bir tepkiyi gür bir sesle dile getirmelidir…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner2817