“ Allah sizi (Hz Ademi’) bir topraktan, sonra bir meniden, (Hz Adem’in neslini)yarattı.” Fatır suresi 11.ayet)

"And olsun biz insanı çamurdan (süzülmüş) bir hülasadan yarattık. Sonra onu (Hz. Âdem`in nesli olan) insanı sarp ve metin bir karargahta (rahimde) bir nutfe (zigot) yaptık. Sonra o nutfeyi alaka (yapışan şey) hâline getirdik, derken o alakayı mudga (bir çiğnem et) yaptık, o bir çiğnem eti kemik(lere) çevirdik (ve) o kemiklere de et (kaslar) giydirdik. Sonra onu başka yaratılışla inşa ettik (can verdik, konuşma verdik)..." (Mü`minun, 23/12-14).

Eğer bedeni bir şehre benzetirsek, el ayak, ve diğer azalar şehrin san’at erbabı gibidir. Şehvet, gazap ve kalp doğuştandır. Akıl ise sonradan kazanılır. Kalp şehrin padişahı, akıl ile padişahın veziridir.

Şehvet; yalancıdır, sebepsiz yere başkalarının işine karışır ve saçma sapan konuşur. Vezir olan aklın söylediklerine itiraz eder. Tüm mallara sahip olmak ister. Her şeyi ister.

Gazap ise şiddetli, azgın ve serttir. Hereksi kırmak ister. Dökmek ister. Hemen celallenir.

İnsanoğlunun yaradılışında dört cevher vardır. Bu dört şey de şu dört hasleti siler kaldırır.

Bu dört şey, dört cevher; Akıl, din, hayâ ve salih ameldir.

1-Öfke: Aklı yok eder.

2-Haset: dindarlığı kırar

3-Gıybet :Salih ameli kaldırır.

4-Tamahkarlık: Hayâyı siler.

Rivayete göre şeytan bir gün Firavunun kapısını çaldı. Firavundan içeri girmek için izin istedi.

Firavun; “Kim o?” diye sorunca, iblis; “benim şayet ilah olsaydın kapıdakini tanırdın.” Dedi. Firavun; “ Gir ey melun!” dedi. Şöyle sordu: “ Yeryüzünde, senin bildiğin senden ve benden daha şerli olan var mı?”

İblis şöyle devam etti: “Evet, haset eden benim bir arkadaşım vardı. Kendisini çağırdım. Her şerre icabet ederdi. Bir gün ona dedim ki” senin bende çok hakkın oldu, benden ihtiyacını iste” dedim. Arkadaşım ;” Komşumun bir ineği var, o ineği öldür.” Dedi.

“Buna gücüm yetmez, istersen sana o bir inek karşılığında on inek verelim.” Dedim. “ Hayır, ben ancak o bir ineğin helâkını istiyorum.” Dedi.

“Anladım ki hasetçi senden benden daha şerlidir.”

Haset toplumumuzda kanayan bir yara. Hasetlik insanlara neler yaptırıyor. Ne iftiralar ettiriyor. İnsanoğlu sanki hiç ölmeyecekmiş gibi, her şeye sahip olmak istiyor. Her şeyin kendisinde olmasını, bir başkasının ona sahip olmasını düşünmek bile istemiyor. Şehvetimiz o kadar şahlanmış ki dizginlenemiyor. Aklı ve kalb şehvetin esir olmuş, bizi bir uçuruma doğru sürüklüyor.

İnsanoğlu ezelinin bir damla su, sonunun bir avuç toprak olduğunu unutup, “benim” kavramıyla nefsini firavunlaştırarak sonsuz azaba doğru dolu dizgin koşuyor. Ne garip ki nereye koştuğunun da farkında değil. Toplumun huzur haset ve öfkeyi terk etmekte olduğunu anlayana kadar daha çok işimiz var.

Kaynak : Kimyayı Saadet

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner2817