Teknolojinin hızla geliştiği çağımızda değişim ve gelişim o kadar hızlı olmaktaki takip etmek bile imkansız hala geliyor. Bir çok gelişmenin adını duyduğumuzda bile eskimiz, yerine yenisi çıkmış oluyor.

Gelişmiş ülkeler bu hızı nasıl kontrol ediyorlar. Hız çağına yakışır bir şekilde tüm kurum ve kuruluşları ile insan kaynaklarını nasıl bu kadar zinde tutabiliyorlar? Ellerindeki kıt imkânlardan nasıl bu kadar verimlilik elde edebiliyorlar?

Gelişmiş ülkeler sadece kendi imkanlarını kullanmıyor. Gelişmekte olan ülkelerin ve geri kalmış ülkelerin tüm imkanlarını da sömürerek kendi uygarlıklarını geliştirirken, diğer ülkelerin yerinde saymalarına hatta daha da geriye gitmelerine sebep oluyorlar. Bunu da gözümüzün içine baka baka yapıyor.

Nasıl mı? Tabi ki, yetişmiş beyin göçünü sağlayarak. Yetişmiş beyin göçü gittiği ülkenin uygarlığına ivme kazandırırken, çıktığı ülkenin de daha geri kalmasına sebep oluyor. Böylece gelişmiş ülkelerle gelişmekte ülkeler arasındaki gelişmişlik makası gittikçe açılıyor.

Çağımız bilgi çağı, bilgiyi kullanma çağı. Bilgiyi ancak yetişmiş beyinler kullanarak, bir açılım yapabilir.  Cürufu cevher haline ancak yetişmiş beyinler getirir. Bu yüzden elinizde bulunan İnsan Kaynaklarını çağın ve gelecek yüzyılın şartlarına göre eğitmek zorundayız.

Bir kurum üç sac ayağından oluşur;

1-Fiziksel kaynaklar

2- Finansal kaynaklar

3- İnsan Kaynakları

İnsan gücü ve insan güç yönetimi kurum ve kuruluşların can damarıdır.  İnsan Kaynakları Yönetiminde başarılı olan kurum ve kuruluşlar hem fiziki imkanlarını geliştirirken, hem de finansal kaynaklarını  geliştirir. İnsan kaynakları yönetimi kurumun amiral gemisi hükmündedir.

Bilgi çağı her işte uzmanlaşmayı esas alarak gelişimini devam ettirmektedir. Uzmanlaşma ise “LİYAKAT” kavramını ön plan çıkarıyor.  Liyakat ise işin ehlin verilmesi olarak kısaca özetlenebilir.

Siz ne kadar mükemmel bir bina yaparsanız yapın, ne kadar mükemmel teknolojik aletlerle içini donatırsanız donatınız, ne kadar sermaye verirseniz verin bunu kullanma kapasite ve becerisi olmayan insanlar topluluğu ile bu yapıyı yönetmeye kalkarsanız tüm çaba emek ve paranız boşa gidecektir.

Liyakata sahip, alanında uzmanlaşmış bir insan kaynaklarınız  varsa verimliği en üst noktada yakalayarak, daha az zamanda daha az masrafla daha çok gelir elde etmeniz mümkün olacaktır. Tıpkı balını  depolamak için en ince hesaplara göre hesaplayarak, altıgen bir petek yapısı kuran arı misali…  Birim alandan en maksimum verimi elde etmek için  eğitimli liyakat sahibi, işinde uzmanlaşmış bir kadroyla çalışmak zorundasınız.

Nitelikli insan kaynaklarını sahip olmanın yolu, elinizdeki insan kaynaklarını bireyin özelliklerini tanıyarak, bireyin yetenek ve ferasetine   göre  sistematik bir eğitimden geçirmekle mümkün olur. Hızlı koşan bir tavşanı sen zaten hızlı koşuyorsun, gel sana yüzme dersi verelim derseniz bir müddet sonra tavşan hem koşmayı unutur, hem de yüzmeyi öğrenemez. Verilen eğitim kişinin fıtratına uygun olmalıdır. Fıtrata uygun eğitim vermek hem bireyi geliştirir, hem de topluma bir fayda sağlar. Kişi o alanda istihdam edilerek uzmanlaşma sağlanmış olur.

Temel sıkıntımız her alan da  bir iş analizimizin olmamasıdır. İş analiziniz yoksa, nasıl bir insana ihtiyaç duyacağınızı bilemezsiniz.  Böylece “ne iş olsa yaparım” diyenlerle çalışmak zorunda kalırsınız. Bu yaklaşımda size emek, para ve zaman kaybına neden olur. O iş yerinde verimlilik düşer, kar marjınız azalır. Zarar eden bir kurumun ayakta kalması yaşamını devam ettirmesi de mümkün değildir.

Ülkemiz genç bir nüfusa sahip! Genç nüfus olması bir anlam ifade etmiyor, eğer bu genç nüfusu çağın şartlarına göre İnsan Kaynakları açısından eğitip yarınlara hazırlayamazsanız, işte o zaman  nüfusu az ve eğitimli olan uluslar, nüfusu çok ve eğitimsiz  olan uluslara  galip gelmeye devam edecektir. Dün olduğu gibi bu günde….

Adem DURAN

Eğitim UZMANI

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner2817