ZULÜMLER BAKİ KALMAZ

Büyük vezir Nizamülmülk  Siyasetname adlı meşhur eserinde;” Bir ülke küfürle baki kalabilir ancak zulümle asla.” Demişti.

Ortadoğu coğrafyasında Mezapotamya’da kuruluna ilk devletler;

Sümerler: MÖ 4000-2350à Akad ve Elamlılar son vermişlerdir.  Akadlar: MÖ 2350-2150’à Guttiler son vermiştir. Asurlar: MÖ 2000-609 Medler ve Babiller son vermiştir.  Babiller: MÖ 1900-539 Hititler ve Persler son verdi. Elamlılar Etkin olamamışlardır
Sümerler:

Mezapotamyadaki bilinen ilk uygarlıklardır. MÖ 3500 yılında kurulmuşlardır. Hayvancılıkla ilgilenip sulama kanalları yapmışlardır. Sümerler tarihte bilinen ilk yazıyı kullanmış olan uygarlıktır. Takvim, matematik, kanunlar yapmışlardır. Ziggurat tapınakları inşa etmişlerdir.

Babiller:

Hammurabi döneminde en güçlü dönemini yaşamışlardır. Aşağı Mezapotamya’da kurulmuş bir uygarlıktır. Babil’in asma bahçeleri yapılmıştır. MÖ 6 yılında Pers imparatorluğu tarafından yıkılmışlardır.

Asurlular:

Ninovo başkentleridir. Yukarı Mezapotamya’da kurulmuşlardır. Ticaretle uğraşmışlardır bu sayede Anadolu’ya yazının gelmesini sağlamışlardır.

Akadlar:

Elam, Asur, Akdeniz uygarlıklarını fethederek imparatorluk kurdular. MÖ 2300 yılında Arabistan’dan gelerek uygarlıklarını kurmuşlardır.

Kurulan ve yıkılan devletler yakın tarihimizde de devam edip gitmiştir. Bu coğrafya her daim birilerinin gözüne batmıştır. Bu yüzden alıcısı da düşmanı da bitmemiştir.

ABBASİLER: Irak’ta 750 den 1258 e, Mısır’da 1261 den 1517 ye kadar hüküm süren ve Arap Medeniyeti’nin en parlak devirlerinden birini kuran halifeler saltanatı oldu. Abbasiler artık tam bir keşmekeş içine düşmüş, VIII. yüzyıldan XI. yüzyılın ilk yarısına kadar geçen zaman içinde on altı devlet kurulup yıkılmıştı.

Abbasiler döneminde Büyük  Selçuklu Devletini  bizatihi o günün Halifesi Kaim Biemrillah  bağdata davet etti. Nihayet 1055 te Selçuklar, sultanları Tuğrul Bey’in emrinde, Irak’a girerek Büveyhoğulları devletine son verdiler. Bu sayede Abbasilerin saltanatı yeniden canlandı. Selçuk devletinin yıkılışıyla bağımsızlıklarını kazandılar.

Büyük Selçuklu devleti ile huzur bulan coğrafya, Büyük Selçuklu Devletinin yıkılışı ile tekrar karanlık günlerine dönmüş, halk üzerindeki zulüm artmıştı.

Ufuklar geleceği muştularken, halkın çaresizliği tüm coğrafyaya  yayılmıştı ta ki Bağdat’ın fethine kadar.

Kanuni Sultan Süleyman 28 Kasım 1534 tarihinde Bağdat’a girdi. İlk olarak Kanuni, İmam-ı Azam Ebu Hanife’nin türbesini ziyaret etti.

Böylece İslam dünyasının en önemli şehirlerinden biri daha Osmanlı hakimiyetine girmişti. Bir ara tekrar İranlıların eline geçtiyse de IV. Murat tarafından geri alınmış ve 1917’de İngiliz işgaline uğrayana kadar Osmanlı hakimiyetinde kalmıştır.

İşte Bağdat ve Şam’ın kaderi 1917 den beri İngilizlerin zulmü ve aç gözlülüğü, yöneticilerinin basiretsizliği, halktan ve Hakk’tan uzak oluşları ve emperyalistlerin emelleri, iki yüzlülüğü  yüzünden  yüz yıldır bir dramın yaşanmasına sebep oluyor.

Ortadoğu halkının uyanışının engellenmesi için icat edilen  Arap Baharı savsatasıyla mazlum halka bir darbe daha vuruluyordu.

Kuzey Afrika devletleri tek tek çökertilirken,  son kaleden önce bir kale daha sona saklanmıştı. Daha sonraki adımlar için bu kalenin de yıkılması gerekiyordu. Ve sonunda bu kalede yıkıldı. Mısır yerle bir edildi, çağdaş Firavun Sisi iktidar yapılarak, sisizme yol verildi.

Artık Ortadoğu’da cirit atma zamanı gelmişti. Uyduruk örgütlerle baskı altına alınması gereken bir ülke kalmıştı o da Türkiye idi. Türkiye dize gelirse petrol daha kolay paylaşılacaktı. Ne insan hakları ne insanlık bunların umurlarında bile değildi. Bin bir türlü hile ve tuzakla senaryolar hazırladılar. Halbuki bilmiyorlardı ki hesap içinde hesap vardı.

Yüce Rabbim ÂLİ İMRÂN-54: “Onlar hileye başvurdular, Allah da onların tuzağını boşa çıkardı. Allah hileleri boşa çıkaranların en hayırlısıdır.”

Türk Ordusunun daha önceki ve son olarak Afrin harekâtı ile tüm planları alt üst olan emperyalistler ve saz arkadaşları tutuştular.

İnşaaAllah bu hareket sonrasında yine mazlum milletlere ışık doğacak. Mazlum milletlerin duası yine bizimle olacak.  Karanlıkları bu necip milletle ve Allah’ın yardımıyla   aydınlığa kavuşacaktır. Sefer bizden zafer Allah’tandır. Rabbim milletimizin ve kahraman   Mehmetçiğimizin  yar ve yardımcısı olsun. Zulümler baki kalmaz.

Bazen  bir topal sivrisinek olur. Bazen bir ses olur, bazen bir ebabiller olur.  Bazen bir sel olur. Bazen de bir TÜRK ORDUSU olur. Kim Bilir?

Adem DURAN