Ali Çakır kimdir?
Ali Çakır, 1967 Rize doğumlu, evli ve 2 çocuk babası. 1980 yılında Körfez’e geldi ve fırıncılık mesleğine başladı. İlk önce Tütünçiftlik’te ki fırınla başlayan Ali Çakır, daha sonra Yarımca’da 2, Tütünçiftlik’te bir olmak üzere 4 fırın işletmeye başladı. Yarımca’da ki fırınlardan birisini daha sonra devreden Ali Çakır, halen 3 fırın işletiyor ve bu alandaki yaşanan maliyet, kar ve zarar sorularına en iyi şekilde cevap verebilecek konumda olduğuna inanıyor. Çeşitli derneklerde de üyelikleri olan Ali Çakır, AKP Körfez’in Kurucu Yönetim Kurulu Üyesi ve 4 yıl bu görevi yaptı. Körfez Ticaret Odası’nda da bir dönem Başkan Vekilliği yapan Ali Çakır, halen odada meclis üyesi olarak bulunuyor. AKP Körfez İlçe Başkanlığı için de dönem dönem adı geçen Ali Çakır, 2014 Mart yerel seçimlerinde Belediye Başkan aday adayı oldu ve kalabalık bir destek gurubuna sahip olmasına ve mutlak kazanacak gözüyle bakılmasına rağmen genel merkezin seçimi ile aday olmadı.
Ekmek zammı gereklimiydi?
Geçtiğimiz ay uygulamaya konulan ekmek zammı aslında değişik nedenlerden dolayı uygulanamamış ve ötelenmişti. Fırıncı esnafı bu dönemde hammade girdilerin artmasına rağmen sabırla bekledi ve zararı kendi bünyesinden karşıladı. Fakat artık, girdiler o hale geldi ki, geçen süre içinde yüzde 25-30 oranında girdilerde artış oldu, son olarak da asgari ücret artışı eklendi ve tamamen ekmek zammı kaçınılmaz hale geldi. Zam gereklimiydi derseniz, artık fırıncı esnafının dayanma gücü kalmamıştı ve verilen bu artış bir nefes alınmasını sağladı.
Bakanın açıklaması için ne düşünüyorsunuz?
Sayın bakanımızın ekmek fiyatı hakkındaki düşünce ve sözlerine yanlış demiyorum, ama farklı yönden bakıldığını söyleyebilirim. Bugün, Ankara, İstanbul ,Bursa gibi büyükşehirlerde, belediyenin halk ekmek fırınlarında bu görüş doğrudur. Kombine fırınlarda 100-500 bin ekmek üretiyorsa, bunu girdilere bölündüğünde maliyeti düşer. Buralarda işçi başına 5 bin ekmek üretilirken, biz de günlük 5 bin ekmek 10-15 işçiyle üretilebiliyor. Maliyeti hesaplarken girdileri çok iyi hesaplamak gerekiyor. Bakan beyin açıklaması, üretimi yüksek olan fırınlar açısından bakıldığında doğru tespittir, fakat günlük 3 bin ekmek üretebilen bir fırının en az 10 kişi çalıştırdığını hesaplarsanız, orada işçi başına 5 bin ekmek çıkarken, biz de toplam çalışanın ve malzemelerin girdisi çıkan 3-5 bin ekmekle sağlanıyor. Bakış ve görüş açısına göre burada hesap tutmuyor. Bizim fırınlarımızda çalışan ustanın maliyeti 3 bin lira civarında, çırak ve diğer hizmetlerde çalışanlara da en az asgari ücret ödeniyor. Hesaplama yapıldığında ortalama olarak çalışanların maliyeti 2.5-3 bin liraya geliyor. Bunun üzerine bir de kullanılan malzemeler, elektiriği, odunu, suyu, unu kattığınızda ortaya çıkan maliyet rakamları ekmeğin satış fiyatını buluyor. Bir de, market ve bakkallara kar payını çıkartın, neredeyse başbaşa geliyoruz.
Peki ne yapılmalı?
Halka ekmek fiyatının göründüğü gibi yüksek olmadığı doğru bir şekilde anlatılmalı. Bu gün, Kocaeli’nde yaklaşık 550, Körfez’de de 27 tane fırın bulunuyor. 80’li yıllardan bu yana her önüne gelen fırın açtı ve ruhsat verildi. Körfez’de yaklaşık günlük 100 bin ekmek ihtiyacı varsa, bunu 27 fırın ve ilçe sınırları dışından gelen fırınlar sağlıyor. Aslında, biz bu 27 fırınla 200 bin ekmek üretebilecek kapasitemiz var. Buna rağmen, fırınlar yüzde 55-60 oranında atıl kapasite ile çalışıyor, yani yüzde 40 kapasite ancak kullanılıyor. Böyle olunca da ekmeğin maliyeti artıyor. Son zamanlarda fırın ruhsatlarında seçicilik ve kapasite düşünülmeye başladı ve yeni fırın açılışları durdu. İlçede, mevcut olan fırınlar bile günlük 5 bin ekmek üretemiyor, 2 500 adet ekmekle günü kapatıyoruz. Dışarıdan da ekmek geldiği için bu oran daha da düşüyor. Herkes fırıncının çok kazandığını sanıyor ama girdilerle, maliyetle mücadele ediyoruz. 10 bin ekmek üretebilecek kapasitede olan bir fırın 4 bin ekmek çıkartınca kar etmesi imkansız oluyor. Bugün, bir fırıncının kazanması için en az günlük 10 bin ekmek üretebilmelidir. Son zamanlarda, özellikle bu bölgede fırın ruhsatı verme konusunda çok dikkatli davranılarak, fırınların daha da atıl kapasiteye ulaşmaları engelleniyor. 20 yıl önce çıkan, un ve unlu mamüller anlayışı nedeniyle fırınlarda ekmek dışında ürünler de çıkartmaya ve maliyetleri düşürmeye çalıştık. Keşke buna ihtiyacımız olmasaydı ama maliyetleri kurtarmanın da başka yolu yoktu,bizler Kocaeli fırıncılar odası ve körfez fırıncılar kooperatifimizin Valilik ve Büyükşehir Belediyesi ile yapılan protokol gereği gelir düzeyi düşük vatandaşlarımıza yönelik indirimli ekmek kartı ile Kocaeli genelindeki bütün fırınlardan indirimli ekmek temin edilebilmektedir.Son zamanlarda yapılan açıklamalar ile halkta oluşan algı fırıncıların haksız ve insafsız kazanç peşine düşen ticaret erbabı gibi algılanması bizi derinden yaralamıştır.
Ekmek yiyelim mi?
Son zamanlarda televizyon programlarında ekmeğin zararlı olduğu söyleniyor. 4 yıl öncesine kadar ekmeğe çeşitli katkı maddeleri ekleniyordu. Tarım bakanlığının aldığı bir kararla ekmeğe, un, su, tuz ve mayadan başka bir şey katılmamaktadır. sıkı denetimler var ve ekmekler tamamen katkısız olarak üretiliyor. Bu nedenle ekmeği güvenerek yiyebilirsiniz. Hatta, vatandaşın gıda maddeleri için de en çok güvenerek yiyebilecekleri besin maddesi ekmektir diyebilirim.






