Bunlardan en çok dikkat çeken ise Körfez Belediye Meclis Üyesi Mehmet Ali Tosun’un yazmış olduğu duygulu bir yazı oldu.
Tosun duygularını öyle içten öyle duygusal yazdı ki kaleminden dökülen her cümle insanın içinde okudukça derin duygulara yer bırakıyor.
İşte Mehmet Ali Tosun’un Yunus Pehlivan hakkında yazmış olduğu o yazı;
Körfez Belediye Başkan adayı”mız” açıklandı. Hayırlı olsun:
Zaten Yunus Başkan’ ın CV’ si yetersizdi! Yabancı dili yoktu!
Mezun olduğu okul, Türkiye’ nin en iyi okulu olmayıp, dereceyle de bitirememişti zaten!
Zengin bir ailenin şımarık çocuğu olarak büyümüştü!
İmamhatip mezunu değildi!
Partinin herkesi kucaklayan, her kesimden oy alabilen bir adayı olmadı hiçbir zaman!
Girdiği seçimleri hep kaybetti!
Her defasında partinin oylarını düşürdü!
Belediyeciliğin B’ sini bilmezdi!
Körfez’ de seçimi üst üste kazanabilen tek aday olamadı!
Devraldığı enkazı, Kocaeli’nin en çok hizmet üreten belediyesi yapan da O değildi!
İş makinalarını yenileyen, makine parkını ise neredeyse büyükşehir belediyesi makine parkı kadar büyüten de O değildi!
Teşkilatla, bürokratlarla, halkla kavga eden biriydi O!
Büyükşehirle hiç anlaşamazdı!
Ankara’ da kimseyi tanımaz, hiçbir genel müdürlükte işini yürütemezdi!
Teşkilat içerisinde en ufak bir tartışma çıksa, hemen yaygara kopartır, teşkilatın düzenini bozardı!
Belediyeye bir tane teşkilattan adam girmedi onun zamanında!
Zaten teşkilat da hiç sevmezdi O’ nu!
Temayülden de çıkamadı ki O!
Belediye personeli illallah etmişti ondan!
Ee haklıydılar tabi, maaşları tıkır tıkır yatmadı ki hiç!
Kamu oyu anketi desen, halk tanımazdı O’nu!
Sokakta gören “Başkanım seni çok seviyoruz ve bu yüzden seni daha çok görmek istiyoruz” dememişti ki hiç!
Kimsenin cenazesine gitmezdi! Belediye başkanı dediğin, Teşvikiye camiinin imamından daha fazla cenaze namazı kılmalıydı ya!
Düğünlere de gitmezdi hiç! Nikahları hep komşu belediyenin başkanı kıyardı!
Oturmasını kalkmasını, konuşmasını, yazmasını, giyinmesini, adam idare etmesini, kiminle nasıl konuşulacağını bilmezdi O!
Hitabet desen, hak getire! Hele neydi o; “geleceğinizi biliyordum” diyerek bitirdiği konuşması. Hiç kimse ayakta alkışlamamıştı bile!
Zaten meclisi de yönetemezdi!
Davamıza yapılan saldırılara, zekice ve sükunetle cevap veremezdi!
O var ya O, basiretsiz biriydi O! Herkes istediği gibi kullanırdı O’nu! Çoban bile olamayacak adam, belediyeyi mi yönetecekti!!!