Gölcük'te doğum yapan Doğanay, 9 günlük bayram tatili nedeniyle ailesinin yanına gitti. Tatile giderken de ismine Berk koyduğu bebeğini evde yalnız bırakmıştı. Tatil dönüşü eve gelen Doğanay, çocuğun nefes almadığını fark ederek onu hastaneye götürünce olay ortaya çıkmış ve olayın ardından işlemleri tamamlayan ve adliyeye sevk edilen Doğanay, tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.
Tutuklanan Seçil Müge Doğanay için Gölcük Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede sanık için 25 yıl hapis cezası istenmişti. Gölcük'ten Kocaeli Adliyesi 1. Ağır Ceza Mahkemesine gelen iddianame mahkeme tarafından kabul edildi. Çocuğunu yoğun acı çekerek öldürdüğü iddiasıyla yargılanacak olan Müge Seçil Doğanay, bugün ilk kez hakim karşısına çıkttı.
Seçil Müge Doğanay verdiği savunmasında bir arkadasının vasıtası ile Adana’da görevli Tayyar A. ile tanıstığını belirterek "Doğum öncesi ve sonrası herseyi tek başıma yaptım. Yardımcı olan olmadı, Tayyar A. ile evlenecektik. Benden evlilik için belgeleri istedi. Kendisine kargo ile belgeleri gönderdim. Ailesiyle ara tatilde tanismaya gittim. İki hafta orada kaldım. Oradayken ailesinin evinde Tayyar benin isteğim disinda benimle birlikte oldu. Kocaeli’ne döndükten sonra beni surekli arayarak regl olup olmadığımı sordu. En son bir hastaneye gittim. Hamile olduğumu ögrendim. Kendisinide arayıp soyledim ancak o bebeği kabullenmek istemedi. Cocuktan kurtulmami soyledi. Hatta Mart ayında geldi bebekten kurtulmam için beni tehdit etti.”
“Doktora gittim sürenin geçtiğini söyledi bende başka bir doktor bulmasi için Metin S. isimli arkadaşımdan yardım istedim o bir doktor daha buldu. İzmit’e gittim oda bebeğin büyüdüğünü ve almanın cinayetten farksız olacağını söyledi. Bende kabullendim. Cok büyük acılar çektim doğum öncesi baş agrıları karın ağrıları çektim. Kabuslar gördüm. Uyuyamadım.Okuldan doğum öncesi ve sonrası hiç izin alamadım. Durumu sadece Metin S. ye ve Ayşe B isimli arkadaslarıma soyledim. Bana hep destek olmaya çalıştı. O şekilde geçirdim doğum öncesini bir gün kanama oldu. Hemen ozel hastaneye gittim.”
“Onlarda beni Golcuk Devlet Hastanesi’ne sevk etti. Orada erken doğum yaptım. Cocuğum 35 haftalıktı. Çocuk mosmor çıktı, hatta eks oldu dediler. Müdahale ile tekrar yasatilar. Ben 2 gün hastanede kaldım çocuk Gebze’de özel bir hastaneye gönderildi. Hastanede doktor bir yarım saat geç gelseydiniz çocuğunuz ölecekti dedi. Ben bir anlamda kanamayı göruüp hemen hastaneye götürerek çocuğumu kurtardım. O hastanedeyken ben doktoru hep aradım. Sonra eve götürdü. Okula giderken Gölcük’te kuaför olan arkadaşım Nurhayat S. ye bırakiyordum.”
“Bakici aradık. Metin buldu, Kartepe’deydi uzak olduğu için gelmedi. Çaresiz kaldim. Annemin basında timör çıkmıştı. Memlekete gitmek zorundaydım. Metin’e soyleyip memlekete gittim. Birsey olursa bana haber ver dedim. Ben tatildeyken kendisi beni aramadi. Bende birşey olmadığı için herşey yolunda olduğunu düşündüm. Geri döndüğumde ise çocuğu hareketsiz buldum. Mama yaptım. Yemedi hemen metini aradim ne yapayım diye sordum. Oda hastaneye götürmemiş soyledi. Olay bu şekilde gelişti” Mahkeme baskanının “Tayyar’a haber verdin mi? sorusuna “çocuk olduktan sonra aradım. Ama ulaşadım. Kardeşine ulaştım. Ancak oda beni tehdit etti” dedi.