Yani oluşan tabaka bir kirli su tabakası değil, bir mikroorganizma tabakasıdır. Bu tabakanın oluşmasında Körfezimize daha önce arıtılmadan verilen azot ve fosfor içeren atık suların bir miktar etkisi olabilir.
Bunun sonucunda denizde var olan mikroorganizmalar uygun sıcaklık, azot ve fosfor gibi elementleri yeterli miktarda bulduklarında aşırı çoğalmakta ve kırmızı veya turuncu renkte bir tabaka oluşmaktadırlar. Bilindiği gibi Körfezimizdeki bu durum sebebiyle sahillerimizde yosun oluşumu da sürekli olmaktadır. İzmit Körfezi ve Marmara Denizi ile diğer denizlerimizin farklı kesimlerinde de bu olay gözlenmektedir. Körfezimizin kapalı bir havza olması ve akıntının çok az olması sebebiyle doğal arıtımının çok zaman aldığı bir gerçektir.
Bu sebeple Körfezimizin kendini yenileyebilmesi ve bu renk tabakalarının oluşmaması için; Körfezimize hiçbir kirletici unsurun verilmemesi ve denizin doğal arıtım sürecinin beklenilmesi gerekmektedir.”açıklaması yapıldı. Fitoplankton (mikroorganizma ) türünün aşırı çoğalması sonucu deniz yüzeyinde sarı bir tabaka oluşturduğu bunun da kirlilik gibi göründüğü belirtilerek, herhangi gemi veya deniz aracından kaynaklanan bir durum olmadığı, denizin temiz olduğu ifade edildi.