Kalp krizi, nefes darlığı, baş ağrısı, mide rahatsızlıkları başta olmak üzere bir çok olumsuz sağlık sorunlarının tetikleyicisi olabilecek olan trafik stresinin, günümüzün gözle görülmeyen ama var olan sorunu olmaya başladığını ifade eden Karadeniz, ‘’Direksiyon başında uzun süre kalan insan, trafiğin gerginliği ile bu stresi yaşıyor ve bedenine olumsuz etkilerin yansımasına neden oluyor. Büyük şehirlerde yaşayan bireylerin günün her saati büyük bir gerilim yaşamasına sebep olan trafik, fiziksel ve ruhsal problemlere yol açıyor. Özellikle devletlerin trafik konusunda önlem alması bu koşullarda şart haline gelmiştir. Uzmanlar, Saatlerce trafikte sıkışıp kalmanın kalp krizi ve solunum hastalıklarını tetiklediğini, bunun dışında psikolojik rahatsızlıkların pek çoğunun altında da trafik nedeniyle oluşan stres olduğunun belirtiyorlar’’ dedi.
Karadeniz, ‘’Bu konuda araştırma ve deneyler yapan uzmanlar, günlük hayatımızı kolaylaştırmak adına kullandığımız araçların stres kaynağı haline geldiğini vurgulayarak, çoğumuzun stresin etkilerini fiziksel, duygusal ve düşünsel olarak yaşadığımızı belirtiyorlar. Trafik kaynaklı stresin fiziksel olarak kalp çarpıntısı, terleme, titreme, nefes darlığı, baş ağrısı, mide ağrısı olarak ortaya çıktığı, duygusal olarak ise, kaygı, korku, mutsuzluk, umutsuzluğun hayatımızı etkilediği kaydediliyor. Uzmanlar, düşüncesel anlam da stresin karamsarlık, çaresizlik ve umutsuzluk yarattığını, trafikteki stresli durumlarla hemen her gün karşılaştığımızı ve bu durumların hayatımızı zorlaştırdığını, günlük koşuşturmadan sonra kendisini eve atmak isteyen kişilerin ruh halinin bozulmasına yol açan trafikle mücadele konusunda mutlaka yardım alması gerektiğini belirtiyorlar. Bu gibi durumlarda özellikle nefes egzersizlerinin ilk aşamada faydalı olduğu, stres yönetimi konusunda adım atılmazsa trafikte kalp krizi geçirme olasılığının ortaya çıktığı hatırlatılıyor’’ dedi.