Yaklaşık 15 yıldır medya sektörünün içindeyim. Bu işi para için yapmıyorum. Sunulan fırsatları hep elimizin tersi ile ittik. Menfaat gütmeden haber ve yorum yaptık. Hakkımızın yendiğini gördüğümüzde sesimizi yükselttiysek de bizim tarafımız hep devlet ve millet oldu.
Milli ve manevi değerlerin ışığında, memleket sevdası ile mesleğimizi yerine getirdik.
Hataları, yanlışları gördüğümüzde yapıcı bir üslup ile önce uyardık. Hata tekrarlanınca sesimizi yükselttik. Baktık ısrar söz konusu ise meselede kasıt var diyerek sazı elimize aldık.
Bu işi yaparken neler gördük neler…
Her çeşit insanla karşılaşırız. Kimin ne olduğunu hemen kavrar, kiminin ise gerçek yüzünü uzun bir zaman sonra görürüz. Haliyle bazen insanları geç tanıyabiliyoruz. Bu tür insan dediğimiz yalancı huzmelerine ayak uydurduğumuzda biz de yanlışa düşebiliyoruz.
Bir anlık öfkemize yenik düşüp, biraz da araştırmaktan uzak durunca girdiğimiz yanlışın ve hatanın boyutu daha kapsamlı bir hale geliyor.
Meselenin en başında hemen şu özrü yapmakta fayda görüyorum. 15 yıllık gazetecilik yaşamımda ilk kez hataya düştüm. Körfez Belediye Başkan Danışmanı Yılmaz Pekmezcan hakkında daha önce ifade edilen , benim de gündeme getirdiğim iddialarla ilgili yeni bilgi ve belgelere ulaştım. Kaynaklarımıza güvenerek yaptığımız haber ve yorumlarla ilgili Yılmaz hocamdan, kıymetli ailesi, sevenleri, dostları ve tüm kamuoyundan özür diliyor ve kendilerinden helallik istiyorum .