Bankaların konut kredisini ödeyemeyen vatandaşların evini almak yerine, alacaklarını yapılandırma ile tahsil etmesi gerektiğini belirten Ali Karadeniz, "Konut kredisini ödeyemeyen vatandaşlar evini bankalara teslim etmek zorunda kalıyor. Bankalar uzlaşma yoluna giderek bu borçlara yapılandırma getirmeli, kredi borcundan alacaklarını vatandaşın evini alarak değil borçlara yapılandırma getirerek tahsil etmeli. Bununla birlikte konut kredi faizlerini, özel bankalar kamu bankaları gibi düşük tutmalı. Çünkü faiz ne kadar yüksek olursa, inşaat sektörü başta olmak üzere tüm sektörlerde daralma meydana geliyor. Konut stokunun azalması için müteahhitler de konut fiyatlarında indirime gidilmeli. Bu şekilde her kesim kendi ölçüsünde fedakarlık yaparak bu sıkıntılı dönemin atlatılması için çaba harcamalıdırlar" dedi.
Karadeniz yaptığı açıklamasının devamında, "Türkiye genelinde konut satışları ilk çeyrekte, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 15,6 oranında, ipotekli konut satışları ise yine aynı döneme göre yüzde 57,3 oranında azaldı. Dövizde yaşanan dalgalanmalar da, yine aynı dönemde yabancılara satılan konut sayısının yüzde 81,5 artmasına neden oldu. İnşaat ve gayrimenkul sektöründe yaşanan bu durumlar, bankaların ve müteahhitlerin artık elini taşın altına koyması gerektiğini gösteriyor. Konut kredisi alıp borcunu ödeyemeyen vatandaşlar, ipotekte olan evlerini bankalara kaptırdı. Bankaların eline geçen gayrimenkul sayısı son verilere göre 1 yılda yüzde 17 artarak 15 bin 532'ye çıktı. Borcunu ödeyemeyen vatandaşların evlerini almak çözüm odaklı bir durum değil. Yapıcı olmak, herkesin bu durumdan en az zarar ile çıkması için borçlara yapılandırma getirilmeli. Kamu bankalarının 1.45'lerde seyreden faiz oranı özel bankalarda 2.50'ye ulaşabiliyor. Özel bankalar kamu bankaları gibi faizleri düşürerek, müteahhitler de konut stokunun azalması için konut fiyatlarını aşağı çekerek elini taşın altına koymalı" dedi.