Ali Karadeniz bu konu hakkında hazırlanan raporları da gündeme getirerek, “KPMG’nin hazırladığı “Mobiliteyi Hızlandırmak Raporu” sadece ABD’de geçtiğimiz 10 yılda toplu taşıma yolcu sayısında yaklaşık yüzde 5’lik, otobüs yolcu sayısında ise yüzde 15’lik azalma yaşandığını gösteriyor. Rapora göre; tek kişinin seyahat ettiği araçların süregelen hakimiyeti, paylaşım ekonomisinin yükselişi ve toplu taşıma sistemlerine yeterli yatırım yapılmaması, toplu taşımanın hızla kan kaybetmesinde önemli etkenler arasında yer alıyor. Toplu taşımanın geleneksel rolü değişiyor, yıkıcı teknolojiler ulaştırma firmalarını hizmet anlayışlarında değişim aramaya, yeni yöntemler belirlemeye ve daha çok kaliteyi hedeflemeye yönlendiriyor. Yerel yönetimler ve firmalar, yolcuların daha çok ve daha iyi ulaşım seçenekleri istediğini anlamalı ve buna göre şekil almalı” dedi.
Karadeniz, toplu taşımanın yeniden başarılı şekilde kullanılabilmesi için, yolcu sayısında düşmeye neden olan temel sorunlara bir an önce çözüm bulunması gerektiğini, rahatlık odaklı kişiye özel ulaşımın daha da yaygınlaşmadan, bu kriterlere yakın ulaşım kalitesinin temin edilmesi gerektiğini, sektörde görev yapanların buna uygun çalışma içine girmesi gerektiğini belirtti.
Konuyla ilgili olarak hazırlanan raporlarda bu uygulamanın gün geçtikçe arttığının ve önümüzde yıllarda daha da çoğalacağı da ifade edilirken, Karadeniz görüşlerini şu şekilde sürdürdü ; “Otomobilin yanı sıra ortaklaşa kullanılan bisiklet, scooter ve motorlu scooter gibi diğer ulaşım araçlarının kullanım sıklığı da son zamanlarda gündelik ulaşımda gitgide artmakta. Ulaşım sektörünün faydalı kullanım ömrünün sonuna yaklaşan otobüs filoları, ilave işletme giderleri, otobüs ve raylı sistemlerin “iyi durumda” tutulması için yatırımlar yapılmaktadır. Ülkemizde de tek başına ulaşım, konforlu ulaşım gibi seçenekler artmaktadır. Toplu taşımayı canlı tutmak için atılması gereken adımlar bulunmaktadır. Özel ulaşım sağlayıcıları ile işbirlikleri geliştirip yolcunun tercih ve mevcut ulaşım altyapısına uygun hizmet sunmak, yolcu davranışlarını ve insanların hareketliliğini daha iyi anlayabilmek için geleneksel ve geleneksel olmayan veri kaynaklarını analiz etmek, yolcu merkezli taşımacılık sistemlerini talep katılımı çözümleriyle geliştirmek. Toplu taşıma hizmeti yapan şirket ve kurumlar bu maddeleri göz önüne alarak çalışmalarını, yenilemelerini bu alanlarda gerçekleştirmeliler” dedi.