Ömer Faruk Coşkun konuşması sırasında ülke gündemine değindi. Coşkun, asgari ücret zammı için yapılacağı söylenen jestin hayal kırıklığı olduğunu ifade ederek, “Asgari ücret zammı beklenenin çok altında gerçekleşti. İnsanlara para verilmeli ki çıkıp harcasınlar. Piyasaya para akışı sağlanmazsa ekonomi düzelmez. Ücretliye para verilirse çıkıp ihtiyaçlarını görürler, üretim ona göre artar. İşsizliğin önüne geçilemiyor, açıklanan resmi rakamlar dahi korkunç oranlarda. Üniversiteli gençler artık işsiz dolaşıyor. Üretmekten başka çaremiz yok. İthalata gidildikçe ekonomi düzelmez. Tarımda ve sanayi de üretim yapmamız şart. Rusya’dan şeker aldığımız, buğday ithal ettiğimiz sürece ekonomi düzelmez. Elektrik, doğalgaz zamları üreticinin altından kalkamayacağı hale geldi” dedi.
Coşkun, 80 milyonluk ülkenin Kanal İstanbul’u tartışmak zorunda bırakıldığını sözlerine ekleyerek, “Yapalım mı yapmayalım mı diye tartışıyoruz. Şehirlere hizmet olarak stat yapıyorsunuz. Stat lazım mı lazım, ama öncelikle insanların mutlu olması, iş sahibi olması gerekiyor. Fabrikaları satıp, insanları işsiz, mutsuz bıraktıktan sonra stat ne işe yarayacak. Ülkede ekonomi çok güzelmiş, neresi güzel. Ya benim cebim delik, ya da cebimden para çalınıyor. İnsanların cebinde parası, çalışacağı işi, geleceğe güveni olursa mutlu olurlar. Kanal İstanbul’a harcanacak para ile Türkiye yeniden imar edilir, kendi fabrikalarımızı her ile kurarız, sanal değil gerçek olarak büyürüz. İstanbul’da deprem bekleniyor, bu para ile şehir yeniden düzenlenir” dedi.
Coşkun konuşmasının devamında yine ülke gündemine değindi ve yerel konularda da İlimtepe’ye lise, Yukarı Hereke’ye itfaiye ve kapsamlı dispanser, cenaze yıkama evini dile getirdi.
İlçe Divan toplantısı yoklama ve mahalle teşkilatlarının yaptığı faaliyet açıklamaları ile başladı.