Kartepe ilçesine bağlı Maşukiye ile Sakarya'nın Sapanca ilçesine bağlı Yanıkköy arasında bulunan ormanlık alana taş ocağı açma girişimi bölge sakinleri ile çevrecileri ayaklandırmıştı. Yüksek Hızlı Tren Projesi'ne iş yapan taşeron firmaların dolgu malzemesi çıkarmak için açmak istediği taş ocağının kurulması halinde doğanın katledileceğini belirten bölge sakinleri eylem üzerine eylem yapmıştı.
TAŞ OCAĞINI İSTEMİYORDU
Bölgede kurulması planlanan taş ocağı çevreyi katletmeden önce bir yöneticinin başını yedi. Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Abdullah Öztürk, taş ocağının açılması için imza vermediği gerekçesiyle Kocaeli Valisi Ercan Topaca tarafından görevden alındı. Öztürk, tüm siyasi ve idari baskılara rağmen taş ocağının kurulmaması, doğanın katledilmemesi için direniyordu.
ÇOK BASKI YAPTILAR
Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü görevini iki yıldır sürdüren Abdullah Öztürk, taş ocağının açılması konusunda Ankara`dan gelen siyasi baskılara göğüs germeye çalışıyordu. Taş ocağının doğal güzellikleriyle ünlü, cennetten bir köşe olan Maşukiye ile Yanıkköy`ü bitireceğini bilen Öztürk kararlı bir duruş sergileyip imza atmıyordu. Ancak çevre adına verdiği mücadele Öztürk`ü koltuğundan etti.
İZNE AYRILDI
Başiskele Belediye Başkan Yardımcılığı yaparken iki yıl önce Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü`ne atanan ziraat mühendisi Abdullah Öztürk, tarım sektörüyle uğraşan köylüler tarafında sevilen bir isimdi. Görevden alınan Öztürk`ün daha önce yıllık iznini kullanmasına rağmen 20 günlük izne ayrıldığı öğrenildi. Öztürk telefonlarını da kapattı, kendisine ulaşılamıyor. Bilindiği gibi Öztürk`ün adı geçtiğimiz aylarda İstanbul Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü için geçmişti.
SIK SIK EYLEM YAPMIŞLARDI
Maşukiye-Yanıkköy sınırında, cenneti andıran yemyeşil bir ormanlık alanda açılması planlanan taş ocağı bölge sakinleri ile çevrecileri ayaklandırmıştı. Firmanın ÇED toplantısı için gelen görevlilerini kovan Maşukiyeli ve Yanıkköylüler, taş ocaklarının kurulması halinde hem sadece buradaki derelerde yaşayan kırmızı benekli alabalık ve tatlı su midyelerinin yok olacağını, hem Sapanca Gölü'nü besleyen dereler kanalıyla gölün kirleneceğini, meşe, kestane ve ıhlamur ağaçlarıyla kaplı ormanın talan edileceğini söylemişti. kaynak: bizimkocaeli