Partinin Kuzey Mahallesi Cahit Zarifoğlu Caddesi’nde ki merkezi önünde, yağan sulu kar ve soğuğa rağmen yapılan açıklamada, cinayete kurban giden kadınların alınan kararla bir kez daha öldürüldükleri söylendi.
Basın açıklamasını, İYİ Parti Körfez İlçe Basın Sözcüsü Buse Taşdemir okudu ve açıklamayı İlçe Başkanı Cahit Sürüm, eski İlçe Başkanı İbrahim Ömer Toyran, İl Başkan Yardımcısı Güner Çiçekli, Körfez İlçe Teşkilat Başkanı Tugay Polat, ilçe yöneticileri, kalabalık sayıda kadın yönetici ve üye olmak üzere yaklaşık 150 kişi dinledi. Sulu karın yağmasına aldırmayan partililer şemsiyelerle, ıslanmayı göze alarak açıklamayı dinlerken, polis de çevrede güvenlik önlemi aldı.
Taşdemir;"Ülke Adına Karanlık Günlere Uyanıyoruz"
Bu kararla, koruma ve uzaklaştırma kararlarına rağmen en güvenli yer olan evlerinde hatta sokak ortasında katledilen binlerce kadın; bir kez daha öldürülmüştür.
42 milyon kadının hakkı elinden alınmıştır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafını bir kez daha belli ederek; kadınların yaşam hakkına sahip çıkan İstanbul Sözleşmesi’ne destek çıkacağına, zalimlerin yanında saf tutmuştur Türkiye’nin ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik her türlü şiddetin önlenmesi için devlete sorumluluk yüklemektedir.
Kadına yönelik şiddetin arttığı her türlü eşitsizliğin giderek daha fazla derinleştiği bu dönemde İstanbul Sözleşmesi yürürlükten kaldırılamaz. Böylesi bir süreçte kadınlar açısından bu eşitsizlikleri, adaletsizlikleri giderecek politikalar hayata geçirmek gerekirken İstanbul Sözleşmesi'nin tartışmaya açılması ve daha sonra yürürlükten kaldırılması asla kabul edilmez.
Eşitlik, adalet ve vicdana dair ne varsa yaşatmak en büyük sorumluluğumuzdur.
Biz İYİ Parti olarak kadınlarla yan yana yürümeye, adil ve eşit yarınları beraber inşa etmeye devam edeceğiz.
Dün ne diyorsak bugün de aynısını söylüyoruz.
Tüm kadınlara söz veriyoruz; Toplumsal Cinsiyet Eşitliği'ni sağlama ve kadına şiddeti önleme mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz
Bir milletin medeniyetini ölçmek istiyorsanız; kadınlarına nasıl muamele edildiğine bakın.’
Mustafa Kemal Atatürk…
İstanbul Sözleşmesini bir kararnameyle kaldırdılar kadına bakış açılarını tam da bu hareketle dünyaya gösterdiler.
Kadına karşı vahşet ve aile içi şiddet vakalarında yaşanacak artışın vebali, İstanbul Sözleşmesi’ni feshedenlerin boynundadır diyerek acıkmamamızı Genel Baskanımız Meral Aksenerın grup toplantısındaki sozlerı ıle son verıyorum.
Kırk yılın başı doğru bir iş yaptılar; ondan da vazgeçiyorlar.
Buradan sormak isterim: Kadınlarımızın durumu ortadayken, yapılacak daha çok şey varken niye geriye adım atıyorsunuz?
* İstanbul Sözleşmesi'nin nesinden rahatsızsınız muhteremler?
İstanbul Sözleşmesi diyor ki; ‘Kadınlara karşı her türlü ayrımcılığı önlemek için gerekli yasal tedbirler alınmalıdır.' Bundan mı rahatsızsınız?
İstanbul Sözleşmesi diyor ki; ‘Devlet, kadına şiddeti önleyecek etkili ve kapsamlı politikalar geliştirmelidir.' Bundan mı rahatsızsınız?
* İstanbul Sözleşmesi diyor ki; ‘Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için gerekli finansman ve insan kaynağı sağlanmalıdır.'
Bundan mı rahatsızsınız?
* Sözleşme diyor ki; ‘Kadının, erkeklerden daha aşağıda olduğuna dair ön yargılarla mücadele edilmelidir.'
Bundan mı rahatsızsınız?
Allah'ın huzurundaki gibi eşit olmaktan mı rahatsızsınız? Yoksa insan olmaktan mı rahatsızsınız?" dedi.