Opak'' Kırık Cam Teorisini uygulayacağız'

POLİS, ZARARLI MADDELERLE MÜCADELE EĞİTİMİ VERDİ

OPAK HIZ KESMİYOR!

Körfez İlçe Emniyet Müdürlüğüne atandıktan sonra ilçede ses getiren çalışmalara imza atan Körfez İlçe Emniyet Müdürü Coşkun Opak hız kesmiyor.

KIRIK CAMLAR TEORİSİ!

İlçede Asayişi önlemek adına daha önce görülmemiş taktiklere başvuran Emniyet Müdürü Opak, Toplum destekli Polis Proğramı çerçevesinde '' Kırık Camlar Projesini''ni uygulamaya koydu.

Körfez İlçe emniyet müdürlüğü bilgilendirme faaliyetleri kapsamında Körfez İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüyle birlikte organize ettiği Eğitim ve Öğretim kurumlarında “Zararlı Alışkanlıklar ve Madde Bağımlılığı ile Mücadele” konulu seminer düzenledi.


OPAK, KONUŞMASIYLA PROGRAMA DAMGA VURDU!

Körfez İlçe Emniyet Müdürü Coşkun Opak, konuşmasıyla programa damgasını vurdu.

Ev sahipliğini ve Açılış konuşmasını Körfez İlçe Emniyet Müdürü 3. Sınıf Emniyet Müdürü Coşkun Opak’ın yaptığı programda konuşmacı olarak da Kom. Şube Müdürlüğü Şube Müdür Yardımcısı Emniyet Amiri Selahattin Gülseren ve KOM Şube Müdürlüğünde görevli Polis Memuru Banu Mercan yaparken programda Körfez ilçe milli eğitim müdürü Hurşit Ekinci’de hazır bulundu.

SİNEVİZYON EŞLİĞİNDE SUNUM YAPILDI

20 öğretmen ve 500 öğrenci eşliğinde gerçekleştirilen ve yaklaşık bir saat süren seminer boyunca; bağımlılık nedir? Nasıl gelişir? Bağımlılık yapan maddelerden sigara –alkol-Uçucu Maddelerin zararları nelerdir? Madde bağımlılığında merak, özenti ve arkadaş etkisinin nasıl bir rolü vardır? Madde bağımlılığı sonucu ortaya çıkan fiziksel, ruhsal, sosyal ve maddi sorunlar video klipler eşliğinde anlatılarak hem işitsel hem de görsel anlamda konunun pekiştirilmesi amaçlanmıştır.

OPAK : SORUNLARI BİRİKTİRMEYİN!

İlçe Emniyet Müdürü Coşkun Opak; “Birçok şeyin farkına varmadan yaşıyoruz. Fark edemediğimiz o birçok şey ise karşımıza aşılması güç engeller olarak çıkmaktadır. Komşunuzun bir konuda sizi rahatız etmesi, bir çocuğun yaptığı çok basit bir hatayı görmemek, kanunsuzluğa, adaletsizliğe karşı oluşan tepkisizlik… Bunların her biri kartopunun çığa dönüşmesinden farksızdır aslında. Siz evin bir köşesini hiç süpürmezseniz yarın o köşede sağlığınızı tehdit edecek, hatta ölümünüze neden olacak mikroplar üremez mi? İlk Camın kırılmasına ya da Çevreyi kirleten İlk Duvar yazısına izin vermemek gerek. Aksi halde kötü gidişatı Engelleyemeyiz. dedi.


Opak sözlerine şöyle devam etti.

Opak''Birçok şeyin farkına varmadan yaşıyoruz. Fark edemediğimiz o birçok şey ise karşımıza aşılması güç engeller olarak çıkmaktadır. Komşunuzun bir konuda sizi rahatız etmesi, bir çocuğun yaptığı çok basit bir hatayı görmemek, kanunsuzluğa, adaletsizliğe karşı oluşan tepkisizlik… Bunların her biri kartopunun çığa dönüşmesinden farksızdır aslında.

Ülkemizdeki gelişmelere baktığımızda hiçbir suçun ilk veya orijinal olmadığını görüyoruz. Suçlar incelendiğinde geçmişle sıkı bağları olduğu anlaşılır. Şekil bakımından fark olsa da suçun özü ve beslendiği kaynaklar açısından hiçbir farklılık görünmemektedir.

Siz evin bir köşesini hiç süpürmezseniz yarın o köşede sağlığınızı tehdit edecek, hatta ölümünüze neden olacak mikroplar üremez mi?

Eğitimden aile yaşantısına, ahlaktan, sosyal ilişkilere kadar hayatımızı etkileyen en küçük olumsuzluğa göz yumduğumuz sürece içinde bulunduğumuz çıkmazlardan hiçbir zaman kurtulmayacağız.

Küçük hatalara dikkat çeken ‘kırık cam teorisi’ incelediğinde herkesin yaşamında olan ihmaller ve aksaklıklar öne çıkıyor.

Aklınıza gelebilecek her türlü melanetin mikro düzeyde başlangıcı vardır. Mesele bu başlangıçlara sessiz kalıp kalmamaktır. Ve şimdi soralım kedimize:

Çocuklarımız niçin söz dinlemiyor? Küçükken sevimli olmaları ve bu nedenle de birçok hatalarına göz yumulmuş olması çocukların yanlış davranışlar kazanmalarına neden olmuş olamaz mı?Görmezlikten gelinen ve ‘aman bir şey demeyelim’ denilen kusurlar daha sonra önümüze dağ gibi dikilmiş olmasın.

Artık kendimize gelelim. Önce kendimizden sonra yakın çevremizden başlayalım. Göz yumduğumuz yere atılan izmarit dahi olsa artık oranın çöplüğe dönüşeceğini düşünelim. En küçük adaletsizliğin toplumsal bir faciaya yol açabileceğini unutmayalım.

Kırık camlar teorisi, suçun oluşumunda düzensizliğin oynadığı role dikkatleri çekmektedir. Teoriye göre, eğer bir mahallede bazı camları kırık bir bina varsa ve bu kırık camlar onarılmazsa, kimi insanlar tarafından binadaki diğer camların da kırılması kaçınılmazdır. Nitekim binadaki kırık camlar insanlarda binayla ilgili sahipsizlik, denetimsizlik ve kontrolsüzlük duygusu oluşturmakta ve suç işlemeye teşvik etmektedir. Bu tür küçük suçlar ise daha büyük suçlara davetiye çıkarmaktadır.

Konuyla ilgili olarak yapılan bir deneyde, aynı özelliklere sahip iki araba ABD’de Kaliforniya’nın iki ayrı semtine park edilmiştir. Park edilmeden önce arabalardan birinin plakası sökülmüş ve kaputu açık bırakılmıştır. Diğer araba ise herhangi bir eksiği ve kusuru olmaksızın park edilmiştir. Plakası sökük ve kaputu açık arabaya ilk on dakika içerisinde zarar verilmeye başlanmış; ilk olarak anne, baba ve çocuktan oluşan bir aile

aküsünü ve radyatörünü sökmüş, 24 saat içerisinde ise değerli olan diğer tüm parçaları çalınmıştır. Daha sonra ise arabanın camları kırılmış, kaportasına ve diğer aksağıma zarar verilmiş ve ardından araba çocuklar için bir oyun alanına dönüşmüştür.

 En ilginç gözlem ise zarar verenlerin çoğunun iyi giyimli beyazlar olmasıdır. Eksiği olmayan araba ise bir hafta boyunca park edildiği yerde bırakılmasına rağmen arabaya herhangi bir zarar verilmemiştir. Ancak, deneyi gerçekleştiren araştırmacı tarafından (Philip  Zimbardo) bu arabaya da balyozla vurulmak suretiyle zarar verilmesi üzerine, bunu gören diğer kişilerin de zarar verme eylemine katıldığı, birkaç saat içerisinde aracın altüst edildiği ve tamamen tahrip edildiği gözlemlenmiştir. Bu olayda da eyleme katılanların çoğunu beyazlar oluşturmuştur. Bu deneyin sonucu ile ilgili olarak, bakımsız olan ve sahipsizlik hissi uyandıran malların başka şahıslar için bir eğlence aracına dönüşebileceğini, talan edilip soyulabileceğini; öyle ki kendini yasalara bağlı olarak tanımlayan kişilerin bile bu eylemleri gerçekleştirebileceğini ifade etmiştir.

Kırık camlar teorisi, kontrolsüzlük, denetimsizlik, sahipsizlik, bakımsızlık ve ilgisizlik hissi uyandıran yerlerin suç üretebileceğini ve bu tür yerlere karşı önlemlerin alınması gerektiğini ortaya koymaktadır. Bu bağlamda, şehirlerde sıkça görülebilen aydınlatması yetersiz cadde ve sokakların, onarılmayan metruk binaların, kontrolsüz araç park alanlarının ve fiziksel güvenliği yeterince alınmamış işyerlerinin suça davetiye

çıkarabildiğini ve potansiyel suçluları cesaretlendirebildiğini söylemek mümkündür.

"Kırık Cam Teorisi"nin takipçileri bakın ne diyor: "Metruk bir bina düşünün. Binanın camlarından biri bile kırık olsa, o camı hemen tamir ettirmezseniz, çok kısa sürede, oradan geçen herkes bir taş atıp, binanın tüm camlarını kırar. Ben ilk cam kırıldığında hemen tamir ettirdim. Bir elektrik direğinin dibine ya da bir binanın köşesine, biri bir torba çöp bıraksın. O çöpü hemen oradan kaldırmazsanız, her geçen, çöpünü oraya bırakır ve çok kısa bir sürede dağlar gibi çöp birikir. Ben ilk konan çöp torbasını kaldırttım.”

İşte kırık camın oradaki varlığı, diğer camların da kırılabileceğine dair bir haklılık üretir içimizde. Çöpün bizden önce oraya atılmış olması, oraya çöp atmanın bir alışkanlık olduğunu söyler bize. Çok geçmeden biz de o alışkanlığa alışır, alışık olunanı yapmakta haklı görürüz kendimizi. Cam ilk kırıldığında hafife alırsak, ağırlaşır cam kırıkları. Çöp ilk atıldığında umursamazsak, umursamazlığımız bir çöp dağını besler. İşte bu çöp dağı öyle kokular yayar ki, kokusu etrafı sarar, fitne olarak o çevrede yangın çıkarır.Hani çöpün içten içe yanıp,tutuşması gibi…

Daha önce bu teoriyi bilmeden bir kaç kere uygulamam oldu. İnsanlar nedense ilk hareket nasılsa ona uyuluyor. Bir cenazenin defninden önce mezarlığa gidip arabayı mezar duvarına paralel diklemesine park ettim. Bir kaç dakika sonra konvoy gelmeye başlayınca hemen hepsi benim gibi dikine park etmeye başladı. Daha sonra başka bir cenazede aynı mezarlıkta yanlamasına park ettim. Benden sonra gelenler aynen öyle park yaptılar.

Kendi işinizde ya da çalıştığınız şirkette, önemsiz görünen sorunları hızla çözmeniz, benzeri hataların tekrarlanmasını ve bu ufak sorunlardan güç alan daha büyüklerinin oluşmasını önleyecektir.

İŞTE BU NEDENLE ÇEVREMİZDE TANIK OLDUĞUMUZ EN KÜÇÜK SORUNLARA VE KURAL İHLALLERİNE DUYARLI OLUP “155 POLİS” HATTINI ARADIĞIMIZDA ÇOK DAHA BÜYÜK SORUNLARIN MEYDANA GELMESİNİ ÖNLEYEBİLECEĞİMİZİ UNUTMAYALIM…