Ancak bugün, siyasi hırslarını milletin huzurundan üstün tutanların, sokakları hareketlendirme çabasına giriştiğini görüyoruz. Biz buradan açıkça soruyoruz: Kimi kime düşman ediyorsunuz?
Sokak, kontrol edilemez bir alandır. Sokak, kargaşanın, fitnenin ve kaosun beslendiği bir zemindir. Sokak çağrıları, milletimizin birlik ve beraberliğine kastedenlerin ekmeğine yağ sürmekten başka bir işe yaramaz. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir, demokrasinin yolu sandıktan geçer. Sandıkta kazanamayanların sokağa çağırması, açık bir sorumsuzluktur, provokasyondur!
Daha düne kadar “el yükseltelim”diye nutuk atanların, bugün sokakları hareketlendirmeye çalışması, milletin iradesine duydukları saygının ne kadar sahte olduğunu bir kez daha göstermektedir. Bu ülkenin Cumhurbaşkanına yapılan hakaretler, devletimizin itibarına yönelik saldırılardır. Milliyetçi Hareket Partisi’nin lideri, Türk siyasetinin aklı ve vicdanı Devlet Bahçeli’ye yapılan tabutlu hakaretler ise, siyasetin çürümüş yüzünü gözler önüne sermektedir.
Biz buradan açıkça ilan ediyoruz:
Ne Recep Tayyip Erdoğan sahipsizdir, ne Devlet Bahçeli sahipsizdir, ne de bu kutlu vatan sahipsizdir!
Türkiye Cumhuriyeti devleti, sokak oyunlarıyla hizaya sokulacak bir devlet değildir. Türk milleti, bu provokasyonlara gelmeyecek kadar feraset sahibidir. Kocaeli’de ve Türkiye’nin dört bir yanında Milliyetçi Hareket Partisi, devletinin ve milletinin yanındadır. Sokakları karıştırmak isteyenlere fırsat vermeyeceğiz, bu kirli senaryoyu bozacağız!
Siyasi sorumluluk, millete huzur ve güven vermektir; sokakları kaosa sürüklemek değil! Bizim çağrımız nettir: Gelin, siyaseti sokakta değil, milletin iradesine saygı göstererek yapın!