ALTUNAL, BALIKÇI’YI YERDEN YERE VURDU

31 Mart Pazar günü yapılan yerel seçimlerde İzmit, Derince ve Karamürsel belediyelerini kazanan, Körfez ilçede ise toplamda 1.395 oy farkı ile seçimleri kaybeden Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) yöneticilerinin seçim sonuçlarına olan itiraz süreci tamamlandı. Önce ilçe ve ardından İl Seçim Kurulu’na yapılan itirazlar reddedilirken parti yönetimi bu kez süreci Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) taşımıştı.

SÖĞÜT’ÜN BAŞKANLIĞI ARTIK RESMİLEŞTİ

Yapılan son değerlendirmelerinden ardından YSK tarafından da CHP’lilerin itirazı ve oyların yeniden sayılması talebi reddedildi. Bu karar ile seçimleri ikinci kez üst üste kazanan mevcut Körfez Belediye Başkanı Şener Söğüt’ün başkanlığı da kesinleşmiş oldu. Söğüt’ün YSK kararının İlçe Seçim Kurulu’na iletilmesinin ardından bugün ya da yarın mazbatasını alması ve yeni dönemine resmen başlaması bekleniyor.

CHP’LİLER BİRBİRİNE GİRDİ

Bu arada itirazlarından herhangi bir sonuç elde edemeyen CHP’de ise iç hesaplaşma ve yaşanan kayıp sonrasında hatanın kime yükleneceği çabası baş göstermeye başladı. Parti içinde özellikle seçim sonucu dolayısıyla belediye başkan adayı olan Tayfun Balıkçı ile CHP Körfez İlçe Başkanı Gülseren Solmaz Altunal arasında yaşanan gerilim de yeniden ortaya çıktı. İlçe başkanı Altunal, ilimizdeki bir yerel gazeteye yaptığı açıklamasında Balıkçı hakkında zehir zemberek sözler kullandı.

“BALIKÇI ARAMALARIMA GERİ DÖNÜŞ YAPMADI”

Altunal, başkan adayı Balıkçı için şu sözleri kullandı: “Biz bir önseçim süreci yaşadık. Sandıktan Tayfun Bey çıktı. 15 gün bekledik, kendisine yalvardık. ‘Körfez alınacak yer, çalışalım’ dedik. Bizi ciddiye almadı, dönüş de yapmadı. Tayfun Bey telefonla aramalarıma bakmadı, mesaj attım dönmedi. ‘Bana dönün diye mesaj atıyorum’, arıyorum, ancak bir türlü kendisine ulaşamıyorum. Böyle bir seçim süreci geçirdik.

“KAZANMAMAK İÇİN HER ŞEYİ YAPTI”

Sonra günah keçisi biz olduk. Kendilerine gidilmesi gereken yerler önerdik. 11 bin oyu olan kitleye gitmeyeceğini söyledi. Saadet Partisi’ne gitmedi, Demokrat Parti’ye gitmedi. Gidilmesi gereken hiçbir yere gitmedi. Kazanmamak için her şeyi yaptı. Seçim günü bile partiye bile gelmedi. Partiye geldi de kovuldu mu? Ne oldu da partiye gelmiyorsun? Kendisi, ‘Ben ilçe yönetimiyle sahada olursam seçimi kaybederim’ demiş. Artık ne olacaksa olsun. 6 yıldır gece gündüz partim için emek veriyorum. 40 gün çalışıp kahraman olmuşlar.

“TAYFUN BEY ÖRGÜTÜ İSTEMEDİ”

Genel seçimlerde oyunu artıran ikinci ilçe oldum. Madem bu örgüt çalışmadı, o zaman oylarımız nasıl arttı? Çok güvendiği manav oylarını bile alamadı. Biz bunları tek tek çıkardık. Alınacak bir ilçeyi maalesef elimizle verdik. Örgüt her gün sahadaydı. Arkadaşlarıma her defasında laf söylediler. Ben partime zarar gelmesin diye sustukça onlar kendilerini bir şey sanıyorlar, haklı görüyorlar.

“BİZİM ADAYIMIZ NEREDEYDİ”

Tayfun Bey bizi, yani örgütü istemedi. Alan çalışmalarında örgüt yöneticilerinin fotoğraflarını kesip paylaştılar. Biz sustuk, sabrettik. Seçim sürecinde 150 sandık boş değildi. 401 tane ıslak imzalı tutanağa ulaştık. 150 sandığın boş olması mümkün mü? Şimdi kahramanlık yapanlar sandıkların başında yoktu. Kaç kez sandıklara sahip çıkın diye mesaj attık. Ama kimse gelmedi. Seçim kurulunda her gece nöbetteydim. Rakibimiz Şener Söğüt de oradaydı. Benim başkan adayım neredeydi? İlçe başkanı olarak 46 saat boyunca gözümü dahi kırpmadım.”