ÇETİN "ŞEHİTLERİMİZİ ANIYORUZ "

Nesibe Çetin tarafından yapılan yazılı açıklamada: ’’Cumhuriyet devrimine karşı başlatılan ilk başkaldırıda şehit olan öğretmen Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay’ın katli üzerine Mustafa Kemal Atatürk Türk ordusuna yazdığı taziye yazısında şunları söylüyordu:

“Büyük ordunun kahraman genç zabiti ve Cumhuriyetin mefkureci muallim heyetinin kıymetli uzvu Kubilay Bey, temiz kanı ile Cumhuriyet’in hayatiyetini tazelemiş ve kuvvetlendirmiş olacaktır.”

Menemen olayının üzerinden geçen 87 yılda, devrim karşıtları, Ulusal Kurtuluş Savaşımızda verdiğimiz şehitlerimizden daha fazlasını katletti. Devrimci aydınlarımız,  hiç şüphemiz yok ki bu uğurda bir gün canlarını vermeleri gerekirse duraksamayacaktı. Öyle de oldu…

Genç Cumhuriyeti bilgileriyle sulayıp büyütmek, fidanlar yetiştirmek isteyenler ne acıdır ki gelecek kuşakları kanlarını dökerek, canlarını vererek yetiştirdiler.

12 Eylül faşist darbesi ile Cumhuriyet Devrimi kazanımlarının önemli bir kısmını yitirirken, dönemin devrimci aydınları, gelecek tehlikenin daha büyük olduğunu öngörerek Prof. Dr. Muammer Aksoy önderliğinde Atatürkçü Düşünce Derneğini kurdu. Derneğin kuruluşunun üzerinden 8 ay geçmemişti ki, Muammer Aksoy hain bir saldırı ile katledildi. Bu cinayet ile Türkiye yeniden karanlık suikastler dönemine girdi. Muammer Aksoy’un katledilmesi ile başlayan bu dönemde Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Çetin Emeç, Turan Dursun, Eşref Bitlis, gibi pek çok aydınımız canlarını verirken, aynı dönemde Sivas Katliamı, Başbağlar Katliamı gibi kitlesel cinayetler de yaşandı.

Bu listeyi pek çok kaynakta görebilsek de “90’lı yılların karanlık olayları” adı altında toplanan pek çok yayında, 1990 yılının ilk ayının son günü olan 31 Ocak’ta öldürülen Muammer Aksoy adına rastlayamıyoruz. Bu cinayetler serisi iki binli yıllarda da sürdü. Sonunda Cumhuriyet rejimine kast etme noktasına kadar geldi.

İşte bu cinayetleri topluca lanetlemek ve devrimci aydınları anmak için Uğur  Mumcu’nun katledildiği 24 Ocak (1993)  ile 31 Ocak (1990) arasında kalan 7 günlük sürede Adalet ve Demokrasi Haftası etkinlikleri düzenleyerek şehitlerimizi saygı ve minnetimizi sunuyoruz.

Şüphesiz devrim şehitlerimiz bu bir haftaya sığamayacak kadar çok. 1979 yılında katledilen Abdi İpekçi de, Cavit Orhan Tütengil de, Bedri Karafakioğlu da, Bedrettin Cömert de, Denizler de, Ahmet Taner Kışlalı da, Necip Hablemitoğlu’da, “Balyoz- Ergenekon” kumpas davaları sırasında ölen, onur nedeniyle intihar edenler de devrim şehitlerimizdir.

“Cumhuriyetin hayatiyetini tazelemek ve kuvvetlendirmek” için  mutlaka ölmek gerekmiyor. Ancak gerektiğinde canını seve seve verme cesaret ve kararlılığı gerekiyor. Zaten caniler de hedef olarak bu kararlılıktaki kahramanlarımızı seçiyor.

Tüm devrim şehitlerimizi bir kez daha saygı ve minnetle anıyoruz. Anıları Cumhuriyeti sonsuza kadar yaşatma mücadelesinde yaşayacak. Mücadeleleri rehberimiz olacak’’ denildi.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.