YSK’nın Kararı Tartışılmaya Devam Ediyor

 Konuyla ilgili olarak hukukçu kimliğiyle açıklama yapan AKP Körfez İlçe Başkanı Osman Badem, gerçek oyların filigramlı olduğunu, bunların mühürlü olmamasının sandık kurulunun hatası olduğunu ve dışardan gelen sahte oy olmadığı için geçerli sayılmasının doğru olduğunu savundu.

Osman Badem yaptığı açıklamada, ‘’Pusula ve zarfta sandık kurulu mührü olmamasına dair CHP'nin iddialarına ilişkin; Oy pusulaları ve zarflarının sandık kurulu mührü ile mühürlenmesinde ki amaç sahte pusulalar ile oy kullanmayı engellemeye yönelik bir güvenlik tedbiridir. Sandık kurulu tarafından verilen ve o seçim için düzenlenmiş biçim ve renkte olan oy pusulaları ile kullanılan oylarda aslolan bu oyların geçerli sayılmasıdır. Geçersiz sayılması gereken oy pusulaları ve zarflar ise YSK tarafından üretilmeyen pusula ve zarflardır. Oysa halk oylamasında kullanılan zarf ve pusulalar filigranlı olup paralardaki gibi kaldırıldığında YSK nın isminin arkada görülebildiği ve YSK tarafından özel üretilen evraklardır. Kaldı ki söz konusu bu zarfların ve oy pusulalarının CHP'li üyelerinde bulunduğu tüm sandık kurulları tarafından sayılarak tespiti yapılmış, oylama süresince seçmene verilmiş ve oylama bitiminde sayım ve dökümü yapılarak ıslak imzalı ve mühürlü bir şekilde sandık sonuç tutanağına bağlanmış zarflar ve pusulalar olduğu da açıktır. YSK Başkanlığı, benzer durumlara ilişkin geçmiş yıllarda vermiş olduğu ve aşağıda örneklerini sunduğum bir çok emsal kararında bu durumu tartışmaya mahal vermeyecek şekilde netleştirmiştir. Örneğin; “Birleşik oy pusulalarının yasa ve genelgelerin aksine sandık kurulu mühürü ile mühürlenmediği, sandık kurulunun oylamayı bu şekilde yürüttüğünün anlaşılmasına, oy pusulalarının dışarıdan temin edildiği yolunda iddiada bulunulmamasına, olay tamamen bu konuda eğitilmeyen sandık kurulunun hatasından kaynaklanmakta olmasına göre, bu oy pusulalarının geçerli sayılması doğrudur.” (YSK K.8.4.1989/350 ) “Oy zarflarının sandık kurulu mühürü ile mühürlenmesi gerekir. Tüm zarflar sandık kurulunun ihmalinden dolayı mühürlendirilmeden kullandırılmış ise yalnız bu şekil noksanlığı tek başına oy iptaline neden olamaz.Gerçekten 298 sayılı kanunun 77. Maddesinin 3. Fıkrası hükmüne göre oy zarflarının da sandık kurulu mühürü ile mühürlenmiş olması gerekmekte ise de böyle bir şekil noksanlığı oyların ve sonuçta seçimlerin iptaline neden olmaz. Nitekim aynı kanunun 103. Maddesinin 1 numaralı bendine göre bir oyun muteber olmaması için “sandık kurulunca verilen tek biçim ve renkteki… zarftan” başka bir zarfa konulmuş olması gerekir. Mücerret zarfın çift mühürlü olmaması oyun iptalini gerektirmez. Oyların içine konulduğu zarfların sandık kurulunca verilen zarflardan olmadığı konusunda herhangi bir iddia ve kanıt bulunmamaktadır. Öte yandan, sandık kurullarının ihmalinden doğan şekil noksanlıklarının tek başına oyun iptaline neden olamayacağı ve serbestçe oluşan seçmen iradesi ile belirlenen seçim sonuçlarını etkilemeyeceği, Yüksek Seçim Kurulunun yerleşmiş uygulamalarındandır.” (YSK K.31.8.1990/283 ) “Mühürsüz oyların dışarıdan getirilerek kullanıldığı kanıtlanmadıkça geçersiz olduğu kabul edilemez” (YSK K.2.4.1994/334 ) “Sandık kurulunca mühürlenmeyen oyların kullanılmasının, seçmen iradesini engelleyici bir durum olmadığı gibi, bunda seçmenin bir kusurunun bulunmadığı, bu nedenle geçersiz sayılan ve mühürsüz kullanılan 145 oyun yeniden sayıp değerlendirilerek, kazanan adayın sayım sonucuna göre belirlenmesi gerekir” (YSK K.3.4.2004/935 ) YSK'nın sunduğumuz emsal kararlarından da görüldüğü üzere bu konuda oluşan içtihada göre "Sandık kurulunun ihmalinden dolayı mühürlendirilmeden kullandırılmış pusula ve zarflar nedeniyle kusuru olmayan seçmenin iradesinin sakatlanmayacağı ve bu şekli noksanlıktan dolayı oyların ve seçimin iptalinin söz konusu olamayacağı" tartışmadan uzaktır’’ dedi. 
Badem açıklamasının devamında, ‘’Hal böyle iken CHP Genel Başkanı Sn.Kemal Kılıçdaroğlu'nun YSK'ya yönelik "maç oynanırken kural değiştirildiği" itham ve iddiası izahtan yoksun olduğu gibi oldukça trajikomiktir.Zira 2007 yılında TBMM'de 11.Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde sırf AK Partili bir Cumhurbaşkanı seçilmesin diyerek o güne kadar 10 Cumhurbaşkanının seçildiği kurallar bir tarafa itilerek uydurulan 367 hukuk garabetine sarılan ve maç oynanırken kural değişikliğine ses çıkarmadığı gibi bu hukuk garabetini kullanarak seçimin iptali için Anayasa Mahkemesine koşan CHP 'nin ta kendisidir’’ dedi.