Coşkun, ‘’Siyasetin Yeni Kapı ruhu Erbakan'dır’’
 Coşkun, rahmetli Genel Başkan Necmettin Erbakan’ın vefatının 6. Yılında da halkın Saadet Partisi’ni anlamaya ve Erbakan’ın söylediklerinin doğru çıkması sonrasında daha çok ilgi göstermeye başladıklarını ifade etti.

Ömer Faruk Coşkun, 6. Yılında Genel Başkan Necmettin Erbakan’ı Rahmetle andıklarını belirterek, ‘’Anma törenlerine katılan tüm siyasi partilere de teşekkür ediyoruz. Erbakan Hoca, toplumun her kesimini kucaklayan bir yapıdaydı ve onun miras olarak bıraktığı anlayış da siyasetin Yeni Kapı ruhudur’’ dedi.

Neden Hayır!

Ömer Faruk Coşkun, göreve gelişinin birinci yılını tamamladığını ve Körfez’de siyasete pozitif bir hava katmak istediklerini belirterek, ‘’Siyasete pozitif bir hava katmak, her gün yenileri eklenen sorunları tespit ederek, çözümü noktasında mücadele etmek için gayret sarf ediyoruz. Bunun için toplumun he kesiminden insanlarla iletişim kurarak, bir birimizi anlamayı önemsiyoruz. Referandum da Hayır dememizin 4 önemli unsuru var. Genel Başkanımız da defalarca topluma deklere ettiği ve süreç içinde de Cumhurbaşkanına çekincelerini ifade etti. Hayır dememizin birinci nedeni yasama, yürütme ve yargının, kuvvetler ayrılığının korunmamasıdır. İkinci nedeni partili Cumhurbaşkanı uygulaması, üçüncü sebebi seçim barajının kaldırılmaması ve son olarak da meclisin itibarının kalmamasıdır. Evet diyen de, Hayır diyen de bu memleketin mutluluğu, refahı için bir tercih yapacaktır. Dikkat edin siyasi bir tercih yapmayacağız, hükümet değişmeyecek, yapacağımız tercihle mevcut sistemin devamı ya da farklı bir sisteme geçiş onaylanacaktır. Biz yukarda saydığımız sebeplerden dolayı Hayır diyeceğiz. Yeni anayasa da özellikle halkın iradesi meclise yansımayacağı için Hayır diyiyoruz. Halka, 82 darbe anayasasını değiştireceğiz diyiyorlar ama seçim barajını kaldırmıyorlar. Milletvekili sayısını temsil desteği artsın diye 600 yapacaklarını söylüyorlar, seçim barajı nedeniyle halkta karşılığı olan birçok parti meclis dışında kalıyor, bu da tam bir çelişki oluşturuyor. SP, DP, DSP’yi mecliste kim temsil edecek. Aynı şekilde idamın gelmesi bütün siyasilerin ve halkın dilinde ama nedense 19. Madde olarak taslakta yer alamadı’’ dedi.

İnsanlar kutuplaştırılmamalı

Coşkun, halkın referandum tartışmaları gölgesinde kutuplaştırıldığını da ifade ederek, ‘’Daha önce de söylediğim gibi bir siyasi tercih yapmıyoruz. Ülkemiz, Doğu’dan- Batı’ya, Kuzey’den- Güney’e kardeşlik hamuruyla yoğrulmuş, 15 Temmuz ve benzeri alçakça girişimlerde tek vücut haline gelmiştir. Bugün referandum üzerinden insanları kamplaştırmak, kutuplaştırmak bu millete yapılacak en büyük kötülüktür. Ben milletimizin bu duyarlılıkta olduğunu biliyorum’’ şeklinde konuştu.

Suriye politikası yanlış

Coşkun, dış politika ile ilgili yaptığı açıklamada da, ‘’Maalesef, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’da Suriye politikasının yanlış olduğu noktasında bir beyanat vermişti. Türkiye’nin güvenliği komşularının istikrarından geçer. İç savaşlarla bölünen, parçalanan komşularımız bugün bizim en büyük sorunumuz olmuştur. Bizim en başından beri siyasi müttefikimiz ABD oldu, şimdi aynı ABD, YPG ve PYD ile ortak hareket edip, müttefiklik yapıyor. Şimdi de Mümbiç’e ağır silahlar sevk ediliyor. En başından beri, Suriye konusunda, İran, Rusya ile birlikte hareket edilseydi, mesele buralara kadar gelmeyecekti. Aynı şekilde Obama’dan sonra, bu kez de Tranp ile ilişki kurmak için uğraşıyoruz. Oysa ki çözüm önümüzdeki günlerde yapılacak olan D-8  toplantısında. Bu toplantı da Türkiye dönem başkanlığını alarak, İslam ülkeleri ile birlikte hareket etmelidir’’ dedi.

2017 yılı ekonomik eylem yılı olmalı

Coşkun, 2015 ve 2016 yıllarının sıkıntı içinde geçtiğini belirttiği ekonomi ile ilgili açıklamasında da, ‘’2015 yılında var olan ekonomik sıkıntı, 2016’nın tamamında ve 2017 yılının ilk ayında halk tarafından da şiddetle hissedildi. Ciddi bir ekonomik sıkıntı yaşanırken, dolar üzerindeki yüksek kur hareketleri ekonomimizin üretime ne kadar ihtiyacı olduğunu gösterdi. Maalesef üretmiyoruz ve bu nedenle de dışa bağımlıyız, kur üzerinde hiçbir etkimiz olmuyor. Son yapılan ekonomik müdahaleler, özellikle ÖTV indirimi, teşvikler ve faizsiz kredi kullanımının yetersiz ama gerekli olduğuna inanıyoruz. Bu çalışmalar ekonomiye bir can suyu katacaktır, ancak 2017’nin Nisan sonu değil, tamamı ekonomik eylem yılı olmalıdır. Vergiler düşürülmeli, üretim ve istihdam arttırılmalı, pansuman tedavisi değil kalıcı çözüm üretilmelidir. Kosgeb tarafından verilen can suyu kredisi, esnafın vergi, SGK borçları tahsil edilerek, borcu yoktur yazısı alınarak ve yalnızca 20-25 bin lira olarak veriliyor. Bu konuda dağ fare doğurmuştur. Esnafın zaten parası olsaydı, borcu olmazdı. Rahmetli Genel Başkanımız Necmettin Erbakan, çalışana verdiği yüzde 100’lük zamla o dönemde ekonomik sıkıntıya çözüm bulmuştur, yine aynı yöntemle çalışana, emekliye verilecek zamlarla piyasa rahatlatılabilir.’’ dedi.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.