Erkan’a Bir Dost Tavsiyesi!

Evet…

Ben de aynı fikirdeyim. Bir insanın sabrı bu kadar zorlanmaz. Yani bu karşınızdaki belediye başkanı diye vurun abalıya diyemezsiniz.

Her türlü muhalefeti kendinize mubah sayıp, sert bir karşılık gördüğünüzde vücudunuzun herhangi bir yerine kızgın şişle dokundular diye feryat figan edemezsiniz…

Böyle siyaset de yapılmaz muhalefet de…

Görürsünüz, şimdi bu Erkan’ı eleştiriyorum ya bana da saracak. Olsun… Buyursun gelsin. Şayet buna yeltenecek olursa ben Şener Bey kadar sabırlı olmam elbette. Onun için şimdiden Söğüt’ün sözünü tekrarlıyorum, “Yeter ki adam gibi konuşsun” canımı yesin.

Ne yani; sen “Körfez’i parsel parsel sattınız” deme cüretini ve hakkını kendinde bulacaksın, ondan sonra muhatabınızın “Bakın siz de yapmışsınız. Rahmetli Hüseyin Avni Şirin de farklı parsellerle dönüm dönüm arazileri satmış. Ama onun yaptığı doğru bir işti” demesini kaldıramayacaksınız.

Tekrar ediyorum; siyaset böyle yapılmaz. Erkan’ı tanır ve severim aslında. Fakat kendisini ilk kez böylesine eleştirmeyi bir zaruret görüyorum. Çünkü ölçüsüzce gidiyor ve giderek ölçüsünü daha da kaybediyor. Farkında olmadan kendisini ve örgütünü savunmasız bırakıyor.

Bence biraz kendine gelmesinde, aynanın karşısına geçip “Ben ne yapıyorum böyle?” diye kendisine sormasında fayda var. Aksi halde bu işte kesinlikte kasıt aranır. “Erkan Uygun sen demek ki kaostan beslenen siyasetçi modellerindensin” denilir.

Ama sen de haklısın. Gördüğüm ve anladığım kadarıyla sen kendini her şeye ve herkese karşı çıkmaya zorunlu hissediyorsun. Sırf sana yanıt verdi diye bir belediye başkanının üzerine hakaretlerle nasıl yürürsün Erkan?

Son mecliste çizgiyi çok aşmışsın, Allah aşkına bunu kabul et. Zaman zaman benim de sorguladığım olmuştur Fevzi Canbaz’ı. Ancak ne kadar olgun bir davranış sergiledi.

Hadi Erkan kaostan besleniyor. Onu anladık. Ya o arkadan bağıran ve bunu maharetmiş gibi slogan haline getiren kadının derdi neydi?

Olayı bilmeyen, yani meselenin bir belediye meclis toplantısında olduğunu fark etmemiş birisi o kadının sesini duysa, “O bayan arkadaşı dövüyorlar mı?” diye tedirgin olur.

Hayır, ne dediği de anlaşılmıyor.

Sözün özü…

Erkan Uygun’a tavsiyemiz bu ölçüsüz tavrından bir an önce vazgeçmesidir. Derdin kendini zabıtalara dövdürmekse benim tanıdığım Şener Söğüt buna yeltenmez. Ancak bu mecliste yaptığı gibi senin ve senin gibilerin ağzının payını verir.

Bu zamana kadar belli ki ilçe meclisi Erkan’a sağduyu göstermiş. O da bu alttan almayı gördükçe kendisine milletin verdiği muhalefet yetkisini zalimin elindeki kılıç gibi kullanmaya başlamış. Ama elbette birileri çıkar o kılıcı kınına koyar.

Yani kimse meydanı sana ve senin gibilere bırakmaz.

O ne anlama geldiği belli olmayan üç cümle ile seni savunduklarını zanneden örgüte mi güveniyorsun…

Bizim maksadımız sana karşı Şener Söğüt’ü savunmak değil yaptığının yanlış olduğunu ve nasıl bir boşlukta savrulup gittiğini fark etmeni sağlamaktır. Fakat o Söğüt’ün temsil ettiği bir makam var. O makamın da bir ağırlığı var. Gerçi aynı ağırlık meclis üyeliği için de geçerlidir fakat sen bu ağırlığı taşıyacak olgunluğa sahip değilsin…

Seni ilk kez bu kadar net şekilde eleştirmek ve uyarmak istedim. Bu sözlerim emin ol sana yapılmış en büyük dostluktur. Acilen kendine gelmelisin. Şovmenlik de bir yere kadar.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.