Sarıdoğan: "Filistin Açık Bir Cezaevidir”

“Kocaeli Ve Türkiye Kötü Yönetiliyor”

SP İl Başkanlığı, Körfez’de düzenlediği kahvaltılı basın toplantısında hem yerel hem ulusal siyaseti sert sözlerle eleştirdi. İl Başkanı Recep Sarıdoğan, “Bu şehir daha planlı yönetilmeli, ülke iyi yönetilmiyor, erken seçim şart” dedi

Saadet Partisi (SP) Kocaeli teşkilatı, Körfez’deki Kızılkaya Restaurant’ta düzenlenen kahvaltılı basın toplantısıyla gündeme dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. İlçe Başkanı Mehmet Ali Tahtalı’nın ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıya, İl Başkanı Recep Sarıdoğan ve parti yöneticileri katıldı. Göreve geldikleri şubat ayından bu yana yoğun bir çalışma yürüttüklerini ifade eden İl Başkanı Recep Sarıdoğan, yerel yönetim anlayışına, plansız şehirleşmeye, israfa ve dış politikaya ilişkin dikkat çekici değerlendirmelerde bulundu.

“KENTİ BABALARININ

ÇİFTLİĞİ GİBİ YÖNETİYOR”

Parti olarak doğruyu söylemekten geri durmayacaklarını belirten Sarıdoğan, mevcut yerel yönetimlerin tutumunu ağır ifadelerle eleştirdi: “Yerel yönetimler her zaman takibimizde. Faydalı işleri destekleriz, yanlışları hatırlatmaktan çekinmeyiz. Ancak mevcut yöneticiler kurumları yönetirken babalarının çiftliği gibi hareket ediyor. Bu anlayış şehre zarar veriyor. En çok üzerinde durduğumuz konuların başında plansız yapılaşma, israf ve liyakatsiz kadrolarla yürütülen işler geliyor.”

“FİLİSTİN AÇIK BİR CEZAEVİDİR”

Toplantıda dış politikaya da geniş yer veren Recep Sarıdoğan, Gazze’de yaşananlara dair sert açıklamalarda bulundu. İsrail’in Gazze’de bir soykırım uyguladığını belirten Sarıdoğan, batı dünyasının ve İslam ülkelerinin bu sürece karşı sessizliğini eleştirdi: “Gazze’de bir millet, gözlerimizin önünde soykırıma uğruyor. Batı sınıfta kalmıştır, duyarsızdır. Ne yazık ki İslam ülkeleri de İsrail ile ticaretlerini sürdürüyor. Kaynaklar adeta Büyük İsrail Projesi’ne seferber edilmiş durumda. Merhum milletvekilimiz Hasan Bitmez, Meclis kürsüsünden AKP’nin İsrail’le ticaret yaptığını ifşa etti. O gün yalan denilen bu iddialar, Cumhurbaşkanının ‘ticareti durdurduk’ açıklamasıyla doğrulanmış oldu. Ama bugün hala ticaret devam ediyor. Azeri gazı, bizim topraklarımızdan geçerek İsrail’e ulaşıyor. Gazze açık bir cezaevine dönmüş durumda. Orada tüm yeni teknoloji bombalar deneniyor, yardım ulaştırılamıyor. Biz Filistin’e bir çuval un gönderemiyoruz ama başka ülkelere İHA, SİHA yolluyoruz.”

“BU İKTİDAR MEŞRU DEĞİL”

Recep Sarıdoğan, Türkiye’nin son 20 yılda izlediği siyasi çizgiyi de sorgulayarak, AKP’nin kendisini Erbakan’ın mirasçısı gibi sunmasının gerçeği yansıtmadığını belirtti. Sarıdoğan, “AK Parti’nin kuruluşu, Refah Partisi ve Fazilet Partisi’nin kapatılmasının ardından yaşandı. O dönemde bizden ayrılanlar sahada ‘Bizi Erbakan kurdurdu. Erbakan’ı cumhurbaşkanı yapacağız’ yalanıyla siyaset yaptılar. Necmettin Erbakan Hocamız ise açıkça, ‘Beni AK Parti’nin günahlarına alet etmeyin, ben buradayım’ dedi. Bugün geldiğimiz noktada görüyoruz ki Erbakan’ı cumhurbaşkanı yapmadılar, tam tersine hapse attırmak için uğraştılar. Erbakan’ı bırakıp, kendilerine başka bir hoca buldular ve 15 Temmuz’a giden süreç yaşandı. Olan 250 vatan evladına oldu” dedi.

“MİLLETVEKİLLERİ DEVRE DIŞI”

Başkanlık sisteminin meclisi etkisizleştirdiğini savunan Sarıdoğan, milletvekillerinin görevlerini yapamaz hale geldiğini ifade ederek, “Bugün Kocaeli’de AK Parti’nin 6 milletvekili var, ama kentte yaşanan hiçbir sorunun çözümünde yoklar. Başkanlık sistemiyle birlikte milletin sesi olan milletvekilleri devre dışı kaldı. Cumhurbaşkanının dediği dışında kimse konuşamıyor. Biz sadece 10 milletvekiliyle 86 milyonun hakkını savunmaya çalışıyoruz.

“TÜPRAŞ, PETKİM, İGSAŞ

STRATEJİK KURUMLARDI”

Özelleştirmelere karşı değiliz, ancak stratejik kurumların satılmasına karşıyız. TÜPRAŞ önce 1.3 milyar dolara Zorlu Holding’e verilmişti, CHP itiraz edince iptal edildi. Ardından 4.1 milyar dolara Koç Holding aldı. Stratejik bir kurumu elden çıkardılar. Bu tesisler savaş zamanında bakım bahanesiyle kapatılabilir. Libya, Irak, Suriye nasıl işgal edildiyse, biz de benzer bir sürece sürüklenebiliriz. İGSAŞ’ın satışı, Petkim arazisinin elden çıkarılması, Körfez Belediyesi’nin devre dışı bırakılması… Tüm bunlar bu kentin kaybettiği büyük fırsatlardır.

“KENT İŞGAL ALTINDA, HALK MAĞDUR”

Kentimizin sahilleri adeta işgal altında. Dilovası’nda sahilin halka kazandırılacağı söz verildi, yerine getirilmedi. Bu şehir İstanbul’un arka bahçesi gibi görülüyor. Körfez Kabakoz bölgesinde ise vatandaşlara yüksek bedeller çıkarılıyor, arsalar satılamıyor. Emekliler bu vergileri ödeyemiyor, arazilerinin devlete geçme riski var. Bu açık bir hak gaspıdır. OSB’lerde durum içler acısı, Vezirçiftliği’nde OSB kuruldu ama altyapı sonradan düşünülüyor. Elektrik, su, internet olmadan yatırım olmaz. Devlet açıkça milletin gerisinden geliyor.

“SEÇİMLER ACİLEN YAPILMALI”

Ülkede büyük bir ekonomik ve toplumsal çöküş yaşanıyor. Türkiye iyi yönetilmiyor. 2.2 milyon insanın yaşadığı bu şehir daha fazla yük kaldıramaz. Bir dönüm araziye 3-4 kat bina yapılması gerekirken siz daha fazlasını dikiyorsanız, bu şehrin geleceğini heba ediyorsunuz demektir. Artık yeni bir kardeşlik iklimine ihtiyaç var. Farklılıklarımız olabilir ama bu ülke hepimizin. Körfez’e bir bomba düşerse hepimiz zarar görürüz. Bu nedenle seçimler bir an önce yapılmalı, milletimiz yeniden umut bulabileceği partileri seçmelidir.” Haber Merkezi