Fatih Sarıdoğan kimdir?
Saadet Partisi Körfez eski İlçe Başkanı ve halen İl Yöneticisi olan Recep Sarıdoğan’ın 4 çocuğundan en büyüğü olan Fatih Sarıdoğan, 1991 İzmit doğumlu. Lise mezunu olan Fatih Sarıdoğan, bekar ve ailesi ile birlikte Yarımca’da oturuyor. Babasının siyasi faaliyetleri sırasında ilk olarak çocukluk yaşlarında siyasetle tanışan Fatih Sarıdoğan, Gençlik Kolları üyeliği ile başladı. Bugüne kadar 4 seçim atlatan Sarıdoğan, son 3 seçimde de Gençlik Kolları Başkanı olarak başarıyla görev yaptı.
Neden siyaset, neden Saadet?
Siyasetle babam sayesinde tanıştım ve insanlara hizmet etmenin bir yolu olduğu için sevdim. Dürüstçe yapılan siyasetin, insanların sorunlarını çözmek, dertlerine derman olmak için bir vasıta olacağına inanıyorum. Bu nedenle ve babamın yaptığı çalışmalar sonrasında, iyi bir şeyler başarmanın, en azından insanlara doğru olanı anlatmaya çalışmanın huzurunu yaşadığını görünce ben de düşünmeden katıldım. Saadet Partisi, siyasetin en iyi, çirkinliğe bulaşmadan, karalanmadan yapılabileceği ve toplumun saygı duyduğu bir parti. Hangi kesime giderseniz gidin, yaptığınız çalışmanın muhakkak karşılığı vardır ve saygı görürsünüz. Bu nedenle de siyaset için seçilmiş en doğru adres olarak Saadet Partisi’ni görüyorum.
Babanı örnek aldın, çalışmalarını nasıl buluyorsun?
Babam, Recep Sarıdoğan ilçe başkanlığı, milletvekili adaylığı ve şimdi de il yöneticiliğini örnek olacak şekilde başarıyla yürütüyor. Hem siyasette, hem işinde, hem de evde baba olarak benim için çok iyi bir örnek ve bu nedenle aynı çizgide gitmeye, bana öğrettiklerinin üzerine koyarak hedefe ulaşmaya çalışıyorum. Hiçbir zaman siyaseti yaparken ticareti, evde de babalık görevini aksatmadı, her görevi çizgisinde yapmayı başardı, ben de aynı özelliklere sahip olmaya çalışıyorum.
Gençler hakkındaki izlenimin neler oldu?
Gençlerin son zamanlardaki en büyük eksikliği maneviyatsızlık ve gelecek korkusu. Çoğu genç geleceğe güvenle bakamıyor ve karşılaştıkları zorluklarla mücadele edemiyorlar. Türkiye genelinde üniversitelerin artması, eğitim şanslarının çoğalması iyi bir gelişme ama maneviyat boşluğu nedeniyle gençler okuldan sonra hayata atılmada başarılı olamıyorlar. Maneviyat noksanlığı nedeniyle de gençler canlı bomba oluyor, 10 yaşında sigara, 11 yaşında alkol, 12 yaşında uyuşturucu kullanmaya başlıyorlar. İddia, sayısal oynayıp, tutması için dua eden bir gençlik yetişiyor. İçi boş müfredat nedeniyle Milli Eğitim bu alanda işe yaramıyor, gençlere faydalı olamıyor. Yine bu zayıflık nedeniyle de evlenmeler azalıyor, boşanmalar artıyor. Gençler daha evlenmeden hazırlık aşamasında faize, borca bulaşıyorlar. Devlet evlenecek olan gençlere yardım yapacağını açıkladı ama bu da yine banka aracılığı ile faize bulaşarak gelecek parayla oluyor. Oysa, evlenecek gençlere yapılacak yardım, bir başka kurum aracılığı ile direk yapılmalıydı. Mevlamın istediği kutsal yuva, istemediği faizlerle kuruluyor ve sonuçta yuvalar uzun süreli olmuyor.
Körfez için düşündüğün çalışmalar var mı?
Körfez Belediyesi’nin Yarımca’da huzurevi projesi var, oysa biz maneviyata yönelik çalışmalar beklerdik. Maneviyatı güçlü bir toplum yetişse, huzurevlerine de gerek kalmaz. Hasta olan bir kişinin tedavisi yerine, ona son mekanı hazırlanıyor. Körfez’de gençlere maneviyatı arttıracak eğitimlerin yapılacağı yerler yapılmalı. Yeni yalı ve Mimar Sinan’da da bu tür projeler konuşuluyor ama sayıları daha da çok olmalı ve bu bilgi evlerinin başında da iyi hocalar bulunmalı.
Gelecek korkusu var mı?
Başta gençlerimiz olmak üzere gelecek korkusu yaşıyoruz. İşsizlik oranı artıyor, ekonomik sıkıntı büyüyor ve manevi boşluk nedeniyle bı sıkıntılar daha da artacaktır. İleride birbirine düşman olan gençler yetişecektir. Tam aksine, aynı havayı soluyan, aynı ortamda yaşayan ve birbirini seven nesile ihtiyacımız var. Kur’an-ı, Allah korkusunu, günahı, sevabı bilmeyen bir gençlik arttıkça, tacizler, cinayetler, hırsızlıklar da artmaktadır. İnsana bu korkuları öğretmeli ve bizi yönetenler de aynı doğrultuda örnek olmalılar. Yasalarla, hapis cezaları ile gençliği doğru yola sokamazsınız, maneviyat eğitimini verirseniz zaten her insan kendine çeki düzen verir. Baştaki büyüklerin örnek olmaya başlaması ile kaybedilmeye başlayan yeni jenerasyon düzene girer ve ardından gelecek olan nesille de Türk toplumu örnek bir halk olur.
Ticarette ki durum nasıl?
Babamdan aldığım eğitimle, Derince’de ki işyerinde ticarete devam ediyorum. İçinde bulunulan ekonomik sıkıntı, ödeme sorunları nedeniyle ticarette sıkıntılar yaşanıyor. Ancak, bugüne kadar izlediğimiz çizgi sayesinde fazla sıkıntı yaşamadan, babamdan aldığım emanetin üstüne daha da koymaya çalışarak faaliyete devam ediyorum. Doların artışı, alım gücünün düşmesi piyasada gözle görülür bir sıkıntı yaşatıyor. Eğer çalışanlara iyi ücretler verilseydi bu sıkıntılar hissedilmezdi, ama bu yapılmıyor.
Siyasi çalışmalarda neler yapıyorsun?
Mahallelerde gençlerin eğitimi için üstümüze düşen görevi yerine getirmeye çalışıyoruz. Ev sohbetleri, küçük toplantılarla mahalle gençleriyle sohbet edip, sorun ve sıkıntılarını not alarak çözmeye gayret ediyoruz. Düzenlediğimiz eğitim toplantıları ile de gençlere katkıda bulunmaya gayret ediyoruz. Şu ana kadar gençlerden büyük ilgi gördük, hiçbir toplantı davetimize gemlemezlik yapılmıyor ve bir şeyler öğreniliyor. Bozulan gençliğin, maneviyatı zayıflayan ve uçuruma doğru giden yeni nesilin, daha sağlam temeller elde etmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Bizim verdiğimiz eğitim dalga gibi yayılırsa daha da geni alanlara ulaşır ve İnşallah hedefimiz gerçekleşir. Bunları yaparken de siyasi amaçla değil, halka ve hakka hizmet amacı taşıyarak hareket ediyoruz.