İnsanız; yeriz, içeriz, çalışırız, üretiriz... Biz, bir şey daha yaparız: Bekleriz, beklemede oluruz. Çalışmak; bilinçli bir etkinlik ise, beklemek de bilinçli bir edilgenliktir. Beklemeyle, beklentiyi karıştırmamak gerekir. Beklenti, nesnenin adıdır. Elinizden gelen çabayı göstererek ortaya bir ürün koydunuz. Ürünün, yankı bulmasını, sonucunun size dönmesini istiyorsunuz. Şimdi zamana ihtiyacınız var. Bu zaman içindeki eylemsizliğiniz bir beklemedir. Beklemek, bilinçli bir sabırdır. Hepimiz, bir nedenle bekleme konumunda olmuşuzdur. Öğrenciyiz, sınavlar için çalışıyoruz, sınavı geçtik, sonucu bekliyoruz. Büyük ümitlerle bir iş kurduk, işin sonunda kazanç bekliyoruz. Bir konuda öneride bulundunuz, önerinizin kabul görmesini bekliyorsunuz. Beklemenin öncesi, çalışmadır, onun öncesi de hayaldir, tasarıdır. Sonucu ise meyvedir. Her meyve önce bir tohumdur. Her ürünün başı da hayaldir. Bekleme bir ara fasıldır. Olgun meyvenin, tüketicinin ağzında tadını gösterebilmesi öncesindeki süreç gibi.
Her bekleme, bekleme değildir, beklemede olmak ile beklemede kalmak farklı şeylerdir. Beklemede kalmada, onların dışında onları yönlendiren bir özne vardır. Beklemede kalanlar nesnedir. Biri güneşse diğeri güneşin varlığına göre varlık gösteren veya gösteremeyen ay gibi "Ay"ın etkinliği güneşin keyfine bağlı. Beklemede olanlar, bekleme süresi içinde irade zafiyetine düşmüşlerse beklemede kalabilirler. Belli bir yaştan sonra herhangi bir şey üretemeyip ölümü bekleyenlerin eylemsizliği bir beklemede kalmaktır. Yine işin başında olup iş sırasında zafiyet gösterenlerin, böylece işteki etkinliğini başkalarına kaptıranların eylemsizliği beklemede kalmaktır. Beklemede kalmak bir tükeniş sürecidir.
Beklemesini bilenin, her şey ayağına gelir, denir. Beklemesini bilen gerçek bir irade ve bilinç sahibiyse, çevresindekiler, bütün gemilerin rotalarını kutup yıldızına göre belirlemeleri gibi, kendilerini ona göre ayarlarlar. Beklemede olanlar, beklemenin "neden"ini, "nasıl"ını da bilmek zorundadırlar.
Her birimiz bir durumdayız. Unutmayalım, beklemede olmayanlar, beklemede kalırlar, onların beklentisi de istemeseler de ölümdür. Ölüm, kaçınılmaz; ama yapacak daha çok işimiz var.