Çok şık bir tanıtım faaliyeti ile “Derince Denince” diyerek yola çıkmıştı Sertif Gökçe…
Bugün bu slogan yalnızca bir seçim kampanyasının değil, bir yönetim anlayışının, halkla kurulan güçlü bağın ve adaletli belediyeciliğin sembolüne dönüştü. Yerel seçimlerin üzerinden geçen bir yılın sonunda artık çok net görüyoruz, Derince’de sadece belediye başkanı değil, belediyecilik anlayışı değişti.
Sevgili Başkan’ın 1 yıllık çalışma dönemini değerlendirdiği basın toplantısına davet üzerine ben de katıldım. Birçok not tuttum. Ancak bazı hususlar benim ayrıca ilgimi cezbetti diyebilirim…
Şimdi gelelim bu özel notlara…
Derince Belediyesi’nin kendi yaptığı memnuniyet anketinde yüzde 65, CHP Genel Merkezi’nin araştırmasında ise yüzde 74 oranında halk desteğine sahip bir başkandan söz ediyoruz. Bu oran başkanın adının artık partinin çok üstünde kabul gördüğünün açık bir göstergesi. Çünkü halk sadece partiye değil projeye, icraata ve güven veren duruşa oy veriyor. Derince halkı da işte bu duruşu Sertif Gökçe’de buldu.
Başkan Gökçe göreve gelirken mağdur edebiyatı yapmayacağını söylemişti. Bugün görüyoruz ki bu söz sadece bir niyet beyanı değil, uygulamaya geçmiş bir ilkedir. Belediye başkanı dahil hiçbir yönetici huzur hakkı almıyor. Başkan yardımcılarına, birim müdürlerine makam aracı tahsis edilmiyor. Başkan Gökçe kendi aracını kullanıyor, yakıtını kendi cebinden karşılıyor. Belediyede israf yok, şeffaflık var. Dolayısıyla lüks değil, hizmet ön planda.
Bu sade ama ilkeli yönetim anlayışı, belediyenin akaryakıt ve temsil-ağırlama giderlerinde önemli düşüşler sağladı. Özel Kalem Müdürlüğü ise tüm bu sürecin merkezinde, profesyonelce ve tutumlu şekilde hizmet veriyor. Belediye, artık halkın parasını halk için harcayan bir kurum kimliğine kavuştu.
Derince’de yalnızca şehir merkezi değil, kırsal da kalkınıyor. Başkan Gökçe’nin liderliğinde yerli üretimi destekleyen Çene Suyu markası altında büyük bir kırsal kalkınma hamlesi başlatıldı. Süt ve süt ürünleri üretimiyle başlayan bu yolculuk, artık günlük 4 ton süt işleme kapasitesine ulaşmış durumda. Ayran ve kaşar peyniri gibi ürünlerle marka büyürken, arkada çok daha büyük bir hikaye yatıyor. Üretici destekleniyor, köylü toprağında kalıyor.
Piyasada süt 15 TL’ye alınırken, Derince Belediyesi üreticiden 17 TL’ye alıyor. Çünkü burada amaç sadece üretim değil, insanları hayvanlarını satmaktan vazgeçirecek, kırsaldan kente göçü durduracak bir sosyal modeli hayata geçirmek. Bugün o model başarıyla işliyor. Derince’nin köylerinde insanlar yeniden umutla üretmeye başlıyor.
Başkan Gökçe’nin çevreye verdiği önem de örnek alınacak düzeyde. Sıfır Atık Noktaları projesiyle bugüne kadar 85 ton atık toplanarak geri dönüşüme kazandırıldı. Vatandaş, getirdiği her atık karşılığında puan kazanıyor ve bu puanlarla alışveriş yapabiliyor. 3 ayrı profesyonel sıfır atık noktasıyla Derince, artık Türkiye genelinde örnek gösterilen bir ilçe haline geldi.
Ayrıca koku yapmayan, çevre dostu, 3 tonluk modern çöp konteynerleriyle temizlik işleri de yeni bir boyut kazandı. Hedef ise çok net, 5 yılın sonunda “Çöpsüz Bir Derince”.
Bir belediye başkanının en riskli alanı altyapıdır. Sertif Gökçe bu zorlu alanı da göğüsledi. Denizciler Caddesi’ndeki altyapı çalışmaları onlarca yıldır kimsenin cesaret edemediği bir adımdı. Asbestli borulardan hala su içildiğini tespit eden Gökçe bu projeyi başlattı. Esnafla tek tek toplantılar yaptı, müteahhit sürecini şeffaf yönetti. 15 Temmuz itibarıyla bu çalışmalar tamamlanmış olacak. Bu sadece teknik bir iş değil, kararlılığın, sorumluluğun ve halk sağlığına verilen önemin göstergesi.
Sertif Gökçe’nin “Hiç kimse halktan büyük değildir” ifadesi sadece bir slogandan ibaret değil. Safi Port ile yaşanan ruhsat krizinde dik bir duruş sergileyen Başkan, mahkeme kararlarına saygı duyarken halkın da sesini duyurmaktan çekinmiyor. “Gece 3’te bile bana mesaj atan yurttaşlarım var” diyerek halkla olan bağını, bu mücadelede yalnız olmadığını vurguluyor.
Bu duruş Derince’yi savunmakla kalmıyor, Kocaeli’yi ilgilendiren büyük bir sorunun da gündemde tutulmasını sağlıyor.
***
Kimi yöneticiler görevde yıllar geçirir ama halkın gönlünde bir iz bırakamaz. Sertif Gökçe ise sadece bir yıl içinde Derince’yi dönüştürmekle kalmadı, belediyeciliğe dair tüm ezberleri bozdu. Adaletli, şeffaf, halkçı ve üretimi önceleyen bu yönetim modeli, yalnızca CHP’lilerin değil, her görüşten Derincelinin desteğini alıyor.
Bugün “Derince Denince” dendiğinde akla artık borçsuz bir belediye, israfa karşı savaş açmış bir yönetim, kırsalı ayakta tutan bir üretim modeli geliyor.
Ve en önemlisi Derince Denince, artık umut geliyor akla.
Gökçe’nin hikayesi yalnızca bir belediye başkanının bir yıllık icraat raporu değildir. Bu hikaye, yerel yönetimlerin nasıl bir vicdanla, nasıl bir akılla ve nasıl bir halk iradesiyle şekillenebileceğinin de belgesidir. Adeta yerel yöneticilikte sessiz bir devrim yaşanıyor
Derince şanslı. Çünkü başkanı halkına hizmetkar, bütçesine sadık, geleceğine umutla bakan biri.
Ve umarım, bu sessiz devrim başka kentlere de sirayet eder. Çünkü biz bu ülkenin sokaklarında lüks araçlardan değil, halk otobüslerinden selam veren yöneticilere muhtacız.
Teşekkürler Başkan Gökçe…
Emeğinizin karşılığını belki her zaman alkışla almazsınız ama inanın bir çocuğun içtiği süt, bir annenin gülümsemesi ve bir köylünün satmadığı inek, sizin sessiz zaferlerinizdir.
Selam, saygı ve dua ile…