Anadolu’dan haçlılar geçtiğinden beridir hiç Hassan Sabbah’lar eksik olmadı. 1096 -1099 yıllarında ilk haçlı seferleri başlamış daha sonrasında devamı süre gelmişti. Lakin bu işte bir tuhaflık vardı. Haçlılar üzerinden geçtikleri toprakların ardından sadece yüzbinlerce ceset bırakmamışlar, Anadolu’nun dirlik ve birliğinin ebediyen sağlanamaması yönünde yapılarda inşa etmişti. Bunun bilinen ilk örneği ise sahte dini lider Hassan Sabbah tarikatı Haşhaşlerdi. Anadolu’da kurulan fitne merkezleri 500 yüzyıl gayet başarılı faaliyetler göstermiş 1514 yılında geçekleştirilen Çaldıran Savaşı’na kadar da Anadolu’da birlik hep bir hayal olarak kalmıştı. Yavuz Sultan Selim ve İdris-i Bitlis Hazretleri’nin feraset ve cesaretiyle Anadolu’da birliğin temelleri tam anlamıyla atılmış oluyordu.  Lakin bu fitne merkezlerinin sonu anlamına gelmiyor sadece bu merkezlerin etkinliğini zayıflatıyordu. Nitekim sadece Osmanlı’da elliden fazla cemaat ayaklanması görüyoruz. Osmanlı’nın bu yönde aldığı son darbede Şeriat İsteriz! Sloganlarıyla  sözde sofi, özde eşkıyaların İstanbul’u altına üstüne getirmesi ve nihayetinde saraya yürümeleri suretiyle cennet mekan II. Abdülhamit’in tahtan indirilerek Osmanlı’nın süratle yok olma sürecine girmesidir.

Bugün hala aynı güç merkezlerinden yönetilen fitne  odakları Anadolu’da birliği bozma adına var güçleriyle mücadele etmektedir. Kurdukları ve ele geçirdikleri siyasi partiler, oluşturdukları ve ele geçirdikleri cemaatler ve sivil toplum kuruluşlarıyla 900 yıldır varlıklarını sürdürüyorlar.


Onlar için şuan en büyük sorunun adı Recep Tayyip Erdoğan. Bu noktada sorulacak soru şu; Malum fitne merkezleri son yıllarda neden kendilerini ifşa etme pahasına ve bu kadar can hıraş saldırılarının şiddetini arttırdılar. Öyle ki yok olma pahasına yok etme gayretindeler.


Peki cevaplar nerede?


Cevaplar şüphesiz; Türkiye’nin 2023 hedeflerinde, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinin dizaynında, Çamlıca’ya yapılan o muhteşem camide  saklı.


Cami ile ilgili olarak şimdi ne alakası var diyebilirsiniz. Hemen söyleyeyim. Bu 2000 yıllık kriptonun devamı niteliğindedir. Bu konuyu daha önce yazmıştım. Lakin yeni boyutlarıyla tekrar kaleme alacağım.


2023 hedeflerine ulaşan Türkiye demek onlar için  sonun başlangıcı demek. Herşey biryana 500 Milyar Dolar ihracat hedefinin tutturulması dahi onlar için artık Türkiye ekonomik manipülasyon  hareketlerini imkansız hale getiriyor. 2023 hedefleriyle Türkiye doğal hinterlandı olan bölgelerde etkili güç biriktirme merkezlerinin oluşturabilmesi demek ki bu da artık global güçlerini heran her istedikleri noktaya müdahale edememeleri anlamına geliyor.


Örneğin; Osmanlı herdaim Yemen’de bir güç merkezi bulundurmaktaydı. Bu durum Osmanlı’ya binlerce kilometrelik bir hakimiyet sahası kurmasını sağlıyordu. Şimdi ise maddi yetersizliğimiz nedeniyle ancak ortaklık yapabileceğimiz bir yapıda mücadelemizi sürdürebiliyoruz. Bu haliyle de gücü paylaşmış oluyoruz.

 

Türkiye ne zamanki hiçbir ortaklığa ihtiyaç duymadan  kendi güç merkezlerini kurma ve müdahale kapasitesine ulaşır, işte o zaman bu kadim devleti yeryüzünde durduracak yoktur. Bu arada uçak gemi projemizde yine bu amaca hizmet etmek için var. Bu ve benzer onlarca projemiz Allah’ın izniyle en kısa sürede bitirilecek.

Bakalım bu yaklaşan seçimlerde ülkemizin başına ne çoraplar örecekler. Hep beraber göreceğiz. Öyle inanıyorum ki her seçim dönemi her kupasın üstesinden gelen milletimiz bu seçim dönemi de şer odaklarına gereken cevabı verecek ve Ak Parti’yi %52 oyla tekrar iktidara götürecektir.  

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner2817