GÖÇER: MESLEĞİMİZİ TANITMAYI VE YÜCELTMEYİ BİLMELİYİZ

Mazlum Göçer, 1970 Sivas Divriği doğumlu, evli ve 2 çocuk babası. İlk, orta ve Liseyi Kocaeli’nde okudu. Ticaret Lisesini bitirdikten sonra, Uludağ Üniversitesi Muhasebe bölümünü tamamladı. 1974 yılından bu yana Körfez’de ikamet ediyor ve 1989’dan beri de muhasebecilik görevi yapıyor. Kocaeli Mali Müşavir ve Muhasebeciler Odası Meclis Üyesi olan Mazlum Göçer, Sivas Üçpınar Köyü Derneği Körfez Şube Başkanlığı’da yapıyor.

Bir doktor Tıp Fakültesi’ni bitirdikten sonra Pratisyen Hekim olarak göreve başlar. Oysa bizde, her hangi bir üniversite bitirmekle bu belgenin sahibi olunmuyor. Okuldan mezun olduktan sonra, stajınızı 4 yıl yapacaksınız, staj bitirme sınavını kazanacaksınız ve daha sonra da belge sınavına gireceksiniz. Bunları kazandıktan sonra belgenizi alıp, işyeri açabilir ve göreve başlarsınız. Bu kadar zor ve mücadeleci bir yol izledikten sonra alacağınız Mali Müşavirlik belgesini de eğer tüm gelişmeleri, değişiklikleri takip ederseniz başarılı bir muhasebeci olursunuz. Bu sınavları veremeyenler, diplomaları ile ancak muhasebe defteri tutabilir, imzayı yine bize attırmak zorunda kalırlar. 1989 yılında çıkan bir yasa ile zorlu maratonu tamamlamadan mezun olanlara belge hakkı tanındı ama bugün, bu belge sahiplerinin çoğu mesleklerini yapmıyor, belgelerini kiralıyorlar. Bu belgelerin de kullanımdan kalkması halinde, ucuz fiyatla defter turtan, kira, personel gideri, vergi ödemeden para kazanmaya çalışan ve yalnızca defter tutan gurup ta kalmayacak ve mesleğimiz istenilen yere gelecektir.

Hayır, bu meslek bilgiye aç bir meslek. Sürekli olarak bizi ve mükelleflerimizi ilgilendiren yeni yasalar, düzenlemeler çıkıyor. Bu değişiklikleri, kanunları yasal mevzuatları çok iyi takip etmemiz gerekiyor. Yani bu meslekte okuldan sonra da sürekli eğitim devam ediyor. Yasal düzenlemeleri kaçıran bir mali müşavir, hem kendisini, hem de mükellefini zor durumda bırakıp, yapılan hata ile cezalı duruma düşebilir. Bu mesleği yapan belge sahibi ve çalışanları, hizmet içi eğitimleri, yapılan mevzuat değişikliklerini, bilgilendirmeleri kaçırmamalılar. Bu eksiklik nedeniyle, belge sahibi olup, ya da belge sahibi bir mali müşavirin yanında yetişip, daha sonra kendi başına işyeri açan ama hesap tutmasının, bilanço yapmasını bilmeyenler var. Bu mesleği yapanlar, KDV, SGK, Stopaj bildirimi yapan muhasebeci olmasınlar. Bu meslek bilgiye aç, bunu bilerek sürekli kendilerini yenilesinler. Bizde eski meslek erbabı diye bir şey kalmadı, sürekli yenilenme ve gelişme gerekiyor. Buna ayak uyduran iyi bir mali müşavir oluyor. Buna ayak uydurduğumuz için 25 yıldır aranan ve tercih edilen büro olduk. Benim bir meslek ahlakım var, Körfez’den kimsenin mükellefini almam, İzmit’ten gelirse alırım. Körfez’den bir mükellef geldiğinde, ücret nedeniyle geldiyse hiç oralı olmam, başka nedenlerle geldiyse arkadaşımı arar ve aralarındaki problemi çözerim.

Meslektaşlarımın yaşadığı sorunların başında mükelleflerle olan tahsilat sıkıntısı gelmekte. 25 yıllık meslek hayatımda daha hiçbir mükellefle para sıkıntısı yaşamadım. Ben defteri para için tutmam, mükellefimin de her konuda işinin takipçisi olurum ve buna uygun olacak sayıda da personel çalıştırırım. Bana gelen mükellef defter ücreti için değil, işimi çok iyi yaptığım için gelir ve böyle de olmalıdır. Defterini para için tutturmak isteyen mükellefin de işini hiçbir zaman almam. Biz mükellefin her türlü hesabını tutuyor, yeri geldiğinde yasal olarak takip etmesi gereken işlemleri de yapıyor ve uyarıda bulunuyoruz. Oysa, piyasada yer alan ve kiralık belgelerle çalışan muhasebeciler, yalnızca ucuz ücretlerle defter tutuyor, mükellefleri de bunun acısını aldıkları cezalarla görünce de koşa koşa bize geliyorlar. Oysa, bizim mesleğimizde de aldığımız masrafların nerelere gittiği makbuzlarla belli, yeri geldiğinde cebimizden paralar harcayarak, mükellefin zarar görmemesi için haberi bile olmadan işlerini yapıyoruz. En iyi hizmeti vermek için 5 personel çalıştırıyorum ve buna rağmen işlerimi yetiştiremiyorum. Diğer tarafta adam kahvede oturuyor, fatura toplayıp, defter tutuyor ve hiçbir gideri olmadan düşük fiyatla defter tutuyor. Ne yasal mevzuatlardan, ne de gelişmelerden haberi olmadan işlem yapıyor, sonuç hüsran oluyor. Belgesi kiralık olduğu için kendisinin yasal sorumluluğu olmayınca da yaşanan olumsuzluklardan belge sahibi ve mükellef etkileniyor.

Ben mesleğimi çok seviyorum ve her zaman gelişmek için özen gösteriyorum. Bu mesleğe, kiralık belgelerle çalışanlar zarar veriyor ama İnşallah bunlar da bitecek. Bu belgeyi almanın, buralara gelmenin kolay olmadığını bilenlerden birisiyim. Bu mesleğin ve erbabının ciddi anlamda saygınlık kazanması gerekiyor. Bu da mesleğimizi defter ücretiyle değil, başarı, tecrübe ve bilgi ile satmaktan geçiyor. Körfez’de bu meslek dalında 37 kişi var ama bunların yaklaşık 15’i tam olarak bu mesleği yapıyor. Benim tuttuğum defterden dolayı bugüne kadar hiçbir sıkıntı yaşamadım. Mesleğimin, odamın, belgemin getirdiği sorumluluktan korkarım ve saygı duyarım. Eski sitemde her şeyi elle yapardık ve tecrübe kazanırdık, oysa yeni sistemle, yeni mezunlar bir bordro dahi çıkartamazlar. Mali müşavir, mükellefin defterini tutmalı, yaşanacak sorunlar konusunda uyarmalı, gerektiği anda da müdahale ederek zarar görmesini engellemelidir. Bu meslekte, ödemesi gereken ücretleri vermekten kaçınan, ucuza gitmenin yollarını arayan mükellefin defterini tutmam. Hiçbir zaman da mükellefimin kendi hatasıyla da olsa ceza yemesine göz yummam ve uyarımı yaparım. Mali Müşavir olarak, mükellefini korumamak, uyarmamak bu mesleğe ihanettir.

Mükelleflerden isteğim, sonradan pişman olmamak için ucuz defter tutan, kiralık belgelerle çalışan kişilerden uzak dursunlar. Bu nedenle ceza yiyen binlerce mükellef oldu. İlk önce defterlerini ve ticarethanelerinin tüm yasal işlemlerini teslim edecekleri mali müşaviri incelesinler, çalışma ortamını, tecrübesini ve geçmişini araştırsınlar, sonra da defter pazarlığı yapmadan güvenle işlerini yapsınlar.