“Amel ilimden önce gelir. İlim, amelin neticesidir. Fakat bilgi birikince, onun üretimi öncelikle ilme dönüşmüş olarak geri döner. Buna göre bilgi, bilim, birikmiş amelden, deneyimden başka bir şey değildir”. (1 - sy35)

“Fakat bu bilgi türü, edilen tecrübeler unutulmasın ve faydasız tecrübeler tekrarlanmasın diye, pratik tecrübeler eklemlenmiş bir bilgi olarak sunulur, öne çıkarılır.” (1- Sy 36)

Böylece” ilim amelden yaratılmıştır. İlim birikme özelliğiyle birinci mertebeye sahiptir. Çünkü geçmişte yapılan amelleri bilmeye, ilim adı verilmiştir”. Allah Resulü (s.a);” Mümin bir delikten iki kez sokulmaz” diyerek bunu vurgulamıştır.
Nitekim Kur’an-ı Kerim’de  ilim ile iman çoğu yerde salih amelle birlikte zikredilmiştir. “..iman edip salih amel işleyenler…”
Geçmiş yaşantılardan oluşan bu tecrübeleri genç kuşaklara doğru olarak aktarmanın yolu  eğitimden geçer. Eğitim sistemleri ve modelleri  o ülkenin gerçeklerinden doğmuştur. Her model her yere uymaz.  

Bu noktada her milletin hafızası da, geçmiş yaşantıları da farklıdır. Bilinç düzeyindeki bu farlılık, bilinçaltı farklılığını da meydan getirir. Milletlerin geçirmiş olduğu travmalar ve başarılar bilinçaltında   saklanır.  Krizleri yönetmek bu bilinçaltının bize sağladığı deneyimlerden kaynaklanır. 
“Bilinçaltı, bilinçlilik halinin geçmişi ve önceki durumudur; bazen bilince dönüşür.” Bazı temel işlerimizi hiç düşünmeden ve farkına varmadan bu bilinçaltı ile yaparız. Bazen farkına bile varamayız”(1-sy35).

Korkularımız buna en güzel örnektir. Nedenini bilemeyiz.
Bisikleti sürmeyi nasıl öğrendiğimizi düşünecek olursak. İlk önce ne kadar zorluk çektiğimiz ve düştüğümüzü hatırlarız. Fakat tekrar ede ede  ustalık kazanırız.  Bu aşamadan sonra hiçbir zorluk çekmeden bisiklet sürmeyi kolayca gerçekleştiririz.
Bu tip alışkanlıkları elde etmemiz ve daha sonra kolayca yapabilmemiz tamamen bilinç durumundan  bilinçaltına dönüşmesiyle meydana gelir. “ kendi ben’liklerinizde (nice ibretler) vardır; görmüyor musunuz?!” (Zariyat 21)

Bir milletin eğitim sistemi, milletin bilinçlilik halini bilinçaltına dönüştürmediği müddetçe eğitim yapamaz.  “Bilinçlilik ve bilinçaltı hali  birbiriyle örtüştüğü ve kaynaştığı müddetçe bir sıkıntı oluşturmaz. Ama  bilinç ve bilinçaltı   birbiriyle çeliştiği zaman, psikolojik hastalıklar ortaya çıkar. Bilinç bilinçaltından ayrıştığından nifak ve yalan meydana gelir.” (1-sy43)

Olayları kavramada algımla da ve tepki vermede bu refleksler çok önemli rol oynar. Tıpkı 15 Temmuzda Türk milletinin vermiş olduğu refleks gibi. Bu refleksin kökleri bu milletin bilinçaltında oluşturduğu vatan, millet, bayrak aşkının nakış nakış işlenmesi ve şahadete olan özleminden   gelmektedir.
Milletin, millet olma özelliği bilinçli halinin eğitim ve öğretimle bilinçaltı seviyesine ulaştırmasıyla olur. İşte milli bir eğitim sistemine sahip olmak, bizim bünyemize uygun bir kalp naklinin yapılmasına benzer. Eğer bünye ile uyum sağlarsa bize hayat verir. Yok eğer nakledilecek kalp bünyeye uygun değilse yapılan nakil hiçbir fayda vermeyecek ve hayat damarlarımızı kopararak yaşamımızı sona erdirecektir.  15 Temmuz buna çok iyi bir örnektir. Görebilirsek…

Adem DURAN
Eğitim Uzmanı
Kaynaklar.
1-Adem’in Oğlu Habil Gibi ol.
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner2817